Son aylarda kamunun düzenlediği yemek ihalelerine organize bir yapı dadandı. Adrese teslim şartname ve şişirilmiş ortak tekliflerle rakiplerini eleyen organize grup, kamunun yüz milyonlarca lira zarara uğramasına niçin oluyor.
ADRESE TESLİM ŞARTNAME
İşin niteliği ile ilgisi olmayan maddeler yüzünden oldukca sayıda firmanın ihaleye girmesinin önüne geçiliyor. Bazı ihalelerde bu daha da pervasızca uygulanıyor. İşe talip olan firmalardan daha önce hiç bir ihalede istenmemiş geriye dönük alınamayacak belgeler isteniyor. Bu belgeleri temin etmesi imkansız olan firmalar otomatik olarak devre dışı kalıyor.
YAKLAŞIK MALİYET OYUNU
İhale verilmek istenen firma ve beraber hareket eden 5-6 şirket, öğün başı fahiş denilebilecek yaklaşık maliyet teklifi veriyor. Ortak hareket eden bu firmalar birbirine oldukça yakın teklif vererek yaklaşık maliyet sınır değerini yukarıya çekiyor. Bu yolla hem sınır değerinin altında kaldığı için düşük teklif veren firmalar eleniyor, aynı zamanda maliyet yukarı çekildiği için devletten alınacak ücret fahiş denilecek seviyelere çıkıyor. Organize yapı içerisinde olmayan ve tüm bu oyunlara rağmen ihaleyi kazanma şansı bulunan firmalar da akıl dışı gerekçeler bulunarak devre dışı bırakılıyor. Bu oyunlar yüzünden rekabet ortamı sağlanamadığı ve maliyetler şişirildiği için devlet her yıl yüz milyonlarca lira zarara uğratılıyor.
‘Ayşekadın’ demeyince elediler
Sektörde faaliyet gösteren firmalar, bu oyunlara Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’nün yaptığı yemek ihalelerini örnek gösteriyor. İddiaya bakılırsa müdürlüğün 2018 yılında yaptığı yemek ihalesine 21 firma katıldığı biçimde 17’si birbirinden ilginç gerekçelerle devre dışı kaldı. Devre dışı bırakılanlar içinde 29 milyon liraya kadar teklif sunanlar oldu. Sadece ortak hareket ettikleri öne sürülen 4 firmanın teklifi geçerli kabul edildi. Bu şirketlerin verdiği birbirine yakın tekliflerle fiyat 40 milyon 200 bin liraya çıktı. Sadece bu ihalede rekabet koşulları yok edildiği için kamu en az 10 milyon lira zarara uğratıldı. Ancak itirazlar üzerine ihale iptal edildi.
67 FİRMADAN SADECE 4’Ü KALDI
İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesinin son yaptığı yemek ihalesinde de benzer süreçler yaşandı. Fakülte komisyonu şartnameye ihale ile ilgisi olmayan maddeler kondu. Aile ve Sosyal Politikalar İstanbul Müdürlüğü şartnamesinde olduğu gibi, yemek idare mutfağında yapılacağı biçimde firma mutfağından işin niteliği ile ilgisi olmayan analizler istendi. bu biçimdece ihaleye katılım düştüğü için fiyatlar organize yapı tarafınca şişirildi. İhaleye katılan bazı firmalar 107 ila 133 milyon lira içinde değişen teklifler verdi. Ancak organize hareket eden firmaların 225 ila 270 milyon içinde değişen teklifleri ile alt sınır 165 milyona kadar yükseltildi. İhalenin bu biçimde sonuçlanıp düşük teklif veren firmaların elenmesi durumunda 100 milyon lirayı aşkın kamu zararı oluşacak.
24 firmaya şartname engeli
ADRESE TESLİM ŞARTNAME
- Kamudaki yemek ihalelerini tartışmalı hale getiren organize yapının en oldukca başvurduğu yöntemlerden biri adrese teslim şartnameler. İddiaya gore, bazı ihale komisyonları şartnamelere sadece ihaleyi vermek istediği firma ve onunla beraber hareket eden birkaç firmanın sağlayabileceği maddeler koyuyor.
İşin niteliği ile ilgisi olmayan maddeler yüzünden oldukca sayıda firmanın ihaleye girmesinin önüne geçiliyor. Bazı ihalelerde bu daha da pervasızca uygulanıyor. İşe talip olan firmalardan daha önce hiç bir ihalede istenmemiş geriye dönük alınamayacak belgeler isteniyor. Bu belgeleri temin etmesi imkansız olan firmalar otomatik olarak devre dışı kalıyor.
YAKLAŞIK MALİYET OYUNU
- İhaleye girmek isteyen firmaları devre dışı bırakmak için başvurulan ikinci yöntem ise yaklaşık maliyet hesapları. Yemek sayısı vererek ihaleye çıkan idare, şirketlerden öğün başı yaklaşık maliyet hesaplaması istiyor. Firmalar da çeşit, kullanılan malzeme, gramaj, işçilik ve benzeri faktörleri dikkate alarak ortalama bir maliyet çıkarıyor. İhaleleri tartışmalı hale getiren süreç bundan daha sonra başlıyor.
İhale verilmek istenen firma ve beraber hareket eden 5-6 şirket, öğün başı fahiş denilebilecek yaklaşık maliyet teklifi veriyor. Ortak hareket eden bu firmalar birbirine oldukça yakın teklif vererek yaklaşık maliyet sınır değerini yukarıya çekiyor. Bu yolla hem sınır değerinin altında kaldığı için düşük teklif veren firmalar eleniyor, aynı zamanda maliyet yukarı çekildiği için devletten alınacak ücret fahiş denilecek seviyelere çıkıyor. Organize yapı içerisinde olmayan ve tüm bu oyunlara rağmen ihaleyi kazanma şansı bulunan firmalar da akıl dışı gerekçeler bulunarak devre dışı bırakılıyor. Bu oyunlar yüzünden rekabet ortamı sağlanamadığı ve maliyetler şişirildiği için devlet her yıl yüz milyonlarca lira zarara uğratılıyor.
‘Ayşekadın’ demeyince elediler
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’nün ihalelerine katılan firmalardan bazıları da tuhaf gerekçelerle elendi. Organize yapının haricinde kalan bir firma, teklifinde ‘Ayşekadın sırık fasulye’ yerine ‘taze fasulye’ yazdığı için elendi. Bir başka firma ise ‘şekerpare kuru kayısı’ yerine ‘kuru kayısı’ ifadesi kullandığı için saf dışı kaldı.
Sektörde faaliyet gösteren firmalar, bu oyunlara Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’nün yaptığı yemek ihalelerini örnek gösteriyor. İddiaya bakılırsa müdürlüğün 2018 yılında yaptığı yemek ihalesine 21 firma katıldığı biçimde 17’si birbirinden ilginç gerekçelerle devre dışı kaldı. Devre dışı bırakılanlar içinde 29 milyon liraya kadar teklif sunanlar oldu. Sadece ortak hareket ettikleri öne sürülen 4 firmanın teklifi geçerli kabul edildi. Bu şirketlerin verdiği birbirine yakın tekliflerle fiyat 40 milyon 200 bin liraya çıktı. Sadece bu ihalede rekabet koşulları yok edildiği için kamu en az 10 milyon lira zarara uğratıldı. Ancak itirazlar üzerine ihale iptal edildi.
67 FİRMADAN SADECE 4’Ü KALDI
- İptalden daha sonra da ihale verilmek istenen firmaya pazarlık usulü ile 6’şar aylık dönemlerle iş verildi. Müdürlüğün 2019 ihalesinde de benzer bir müddetç yaşandı. İhaleye talip olmak için EKAP üzerinden 68 firma dosya indirirken, adrese teslim şartname yüzünden sadece 20 firma teklif verebildi. İki firmayı düşük teklif verdiği için eleyen ihale komisyonu, 14 firmayı da değişik gerekçelerle saf dışı bıraktı. Sadece 4 teklif geçerli sayıldı.
İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesinin son yaptığı yemek ihalesinde de benzer süreçler yaşandı. Fakülte komisyonu şartnameye ihale ile ilgisi olmayan maddeler kondu. Aile ve Sosyal Politikalar İstanbul Müdürlüğü şartnamesinde olduğu gibi, yemek idare mutfağında yapılacağı biçimde firma mutfağından işin niteliği ile ilgisi olmayan analizler istendi. bu biçimdece ihaleye katılım düştüğü için fiyatlar organize yapı tarafınca şişirildi. İhaleye katılan bazı firmalar 107 ila 133 milyon lira içinde değişen teklifler verdi. Ancak organize hareket eden firmaların 225 ila 270 milyon içinde değişen teklifleri ile alt sınır 165 milyona kadar yükseltildi. İhalenin bu biçimde sonuçlanıp düşük teklif veren firmaların elenmesi durumunda 100 milyon lirayı aşkın kamu zararı oluşacak.
24 firmaya şartname engeli
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’nün çıktığı son ihalede de adrese teslim şartname iddiası gündeme geldi. Şartnamede firmalardan geçmişe dönük “Kendi mutfaklarında 3 farklı ayda alınmış yemek ve bir daha 3 farklı ayda alınmış içme sularına ait analizleri” istendi. Geçmişe dönük olduğu için de temin edilemeyen analizler sadece müdürlükten daha önce ihale alan firmalarda olduğu için birfazlaca firma ihalede devre dışı kaldı. Ayrıca ihaleyi kazanan firmanın yemekleri müdürlüğün mutfaklarında yapacak bulunmasına rağmen, niçin firmaların mutfaklarında alınan örneklere ilişkin analiz istendiği anlaşılamadı.