Rusya‘nın Ukrayna‘ya düzenlediği askeri harekatın ardından enerji piyasalarındaki tedirginlik artarak devam ediyor. Bir yandan Rusya’ya alternatif olan doğalgaz alım-satım şekilleri ve transfer hatları gündeme gelirken, diğer yandan Batı’nın Rusya’ya uygulamaya başladığı SWIFT yaptırımı tamamen gerçekleşirse Türkiye’nin de Rusya’dan aldığı doğalgazın ödemelerini nasıl yapacağı tartışılıyor. Biz de bu tartışmaları enerji uzmanları Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Berument’e sorduk.
REKABETÇİ FİYAT TÜRKİYE İLE OLUR
Doğalgaz zengini alternatif ülkelerin Türkiye’nin doğusunda ve güneyinde yer aldığına işaret eden Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, “Bu kaynakların Avrupa’ya rekabetçi bir fiyatla ulaşması ancak Türkiye üzerinden gidecek boru hatlarıyla mümkün. Hazar Denizi’nden gelen Azerbaycan gazı bir yıldır Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor. Mevcut ortamda hem Hazar Denizi’nden daha yüksek miktarda gaz sağlanması, aynı zamanda Akdeniz’deki alternatif kaynakların Avrupa’ya taşınmasına yönelik alternatif projelerin hayata geçirilmesi gündemde olacak. Orta Doğu’daki kaynaklar için de aynı şey geçerli. Önümüzdeki yıldan itibaren, Karadeniz’deki dev keşfimiz karaya getirildikten daha sonra Avrupa için Türk gazı da alternatif olacak. Türkiye’nin geçiş ülkesi değil, farklı kaynaklardan gelen gazın birbiriyle rekabet ettiği ticaret merkezi olarak gelişmesi önemli” dedi.
ALTERNATİF KAYNAKLAR GELMELİ
Kumbaroğlu, Türkiye’nin enerji özelinde nasıl adımlar atması gerektiğini şu biçimde anlattı: Türkiye’nin doğalgazda evvela kendi kaynaklarını geliştirmek üzere yürüttüğü arama ve sondaj çalışmalarını kararlılıkla sürdürmesi, kaya gazı rezervlerini de değerlendirecek adımları atması gerekiyor. Gazda referans tutarların oluştuğu uluslararası bir ticaret borsasını oluşturacak vizyonla süreci yönlendirmeliyiz. Enerjide Türkiye’nin birincil önceliği, yenilenebilir enerji kaynaklarını azami ölçüde değerlendirmek olmalı. aynı zamanda doğalgazın yeşil dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynayacağını hem Türkiye aynı zamanda Avrupa’da kömürden çıkış planlarını destekleyeceğini, Avrupa’nın doğalgaz ithalat ihtiyacının artacağını görmek gerekiyor. Kaynak çeşitliliği ve arz güvenliği için Avrupa’nın Türkiye ile işbirliği arayışının olacağı bir dönemi iyi değerlendirebilirsek Türkiye’nin bu coğrafyada bir Enerji Merkezi olma hedefini gerçekleştiririz.
TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ ARTACAK
Prof. Dr. Hakan Berument ise “Rusya, doğalgazı kesmez çünkü Sovyetler Birliği döneminde bile gaz tedarik etti. Diğer yandan Avrupa, gaz almama yönünde çaba sarf edecektir. Bu durumda Türkiye’nin önemi artacak. Birincisi, İsrail gazının Türkiye’ye gelmesi ve buradan da Avrupa’ya gitmesi söz konusu. İkincisi, Azerbaycan gazı gelebilir. Üçüncüsü, Türkmen gazı gelebilir. İran’a uygulanan yaptırımlar kalkarsa İran’ın doğalgaz satma potansiyeli olabilir mi? Bunlar gündeme gelir” açıklamasını yaptı.
YAPTIRIMLAR BİZİ ETKİLEYECEK
Rusya’ya uygulanacak yaptırımların fiyat açısından Türkiye’ye etkisi olacağını anlatan Berument, “Spot fiyatlar arttı diye, kontrat bazlı tutarlarında da bunlarla bire bir artacağını var iseymamak gerekir” dedi. Artışların vatandaşa yansıyacağına da dikkat çeken Berument, “Ya tutarları sübvanse edecekler ve vergi kanalıyla yansıyacak ya da sübvanse etmeyecekler ve direkt fatura üzerinden yansıyacak” ifadelerini kullandı.
TL YA DA RUBLE TİCARETİ OLABİLİR
Rusya’yı SWIFT sisteminden çıkarma sonucunın uygulamaya geçirilmesinin kolay olmadığına dikkat çeken Hakan Berument, “Amerika’yı bilemem ama Avrupa adına bu fazlaca zor. Çünkü Avrupa hem petrol aynı zamanda doğalgaz açısından Rusya’ya aşırı derecede bağlı. Rusya da Avrupa’ya bağlı. ABD, kendi doğalgazını LNG formunda verebildiği kadar Avrupa’ya verecektir. Bu yaptırımları gündeme getirmek, ABD’nin çıkarına ve elinden geldiği kadar yapıyor ama Avrupa açısından bu o kadar kolay değil” dedi. Doğalgaz ödemeleri için yerel paraların kullanılmasının daha önce de gündeme geldiğini hatırlatan Berument, “TL ya da ruble kullanarak bu işi yapabilirler ama bu söylendiği kadar kolay bir şey değil. Kısıtlama getirilebilir ama SWIFT sisteminden çıkarmak oldukca ciddi bir olay. Finansal sistem bunu kaldırmaz” diye konuştu.
CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ
REKABETÇİ FİYAT TÜRKİYE İLE OLUR
Doğalgaz zengini alternatif ülkelerin Türkiye’nin doğusunda ve güneyinde yer aldığına işaret eden Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, “Bu kaynakların Avrupa’ya rekabetçi bir fiyatla ulaşması ancak Türkiye üzerinden gidecek boru hatlarıyla mümkün. Hazar Denizi’nden gelen Azerbaycan gazı bir yıldır Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor. Mevcut ortamda hem Hazar Denizi’nden daha yüksek miktarda gaz sağlanması, aynı zamanda Akdeniz’deki alternatif kaynakların Avrupa’ya taşınmasına yönelik alternatif projelerin hayata geçirilmesi gündemde olacak. Orta Doğu’daki kaynaklar için de aynı şey geçerli. Önümüzdeki yıldan itibaren, Karadeniz’deki dev keşfimiz karaya getirildikten daha sonra Avrupa için Türk gazı da alternatif olacak. Türkiye’nin geçiş ülkesi değil, farklı kaynaklardan gelen gazın birbiriyle rekabet ettiği ticaret merkezi olarak gelişmesi önemli” dedi.
ALTERNATİF KAYNAKLAR GELMELİ
Kumbaroğlu, Türkiye’nin enerji özelinde nasıl adımlar atması gerektiğini şu biçimde anlattı: Türkiye’nin doğalgazda evvela kendi kaynaklarını geliştirmek üzere yürüttüğü arama ve sondaj çalışmalarını kararlılıkla sürdürmesi, kaya gazı rezervlerini de değerlendirecek adımları atması gerekiyor. Gazda referans tutarların oluştuğu uluslararası bir ticaret borsasını oluşturacak vizyonla süreci yönlendirmeliyiz. Enerjide Türkiye’nin birincil önceliği, yenilenebilir enerji kaynaklarını azami ölçüde değerlendirmek olmalı. aynı zamanda doğalgazın yeşil dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynayacağını hem Türkiye aynı zamanda Avrupa’da kömürden çıkış planlarını destekleyeceğini, Avrupa’nın doğalgaz ithalat ihtiyacının artacağını görmek gerekiyor. Kaynak çeşitliliği ve arz güvenliği için Avrupa’nın Türkiye ile işbirliği arayışının olacağı bir dönemi iyi değerlendirebilirsek Türkiye’nin bu coğrafyada bir Enerji Merkezi olma hedefini gerçekleştiririz.
TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ ARTACAK
Prof. Dr. Hakan Berument ise “Rusya, doğalgazı kesmez çünkü Sovyetler Birliği döneminde bile gaz tedarik etti. Diğer yandan Avrupa, gaz almama yönünde çaba sarf edecektir. Bu durumda Türkiye’nin önemi artacak. Birincisi, İsrail gazının Türkiye’ye gelmesi ve buradan da Avrupa’ya gitmesi söz konusu. İkincisi, Azerbaycan gazı gelebilir. Üçüncüsü, Türkmen gazı gelebilir. İran’a uygulanan yaptırımlar kalkarsa İran’ın doğalgaz satma potansiyeli olabilir mi? Bunlar gündeme gelir” açıklamasını yaptı.
YAPTIRIMLAR BİZİ ETKİLEYECEK
Rusya’ya uygulanacak yaptırımların fiyat açısından Türkiye’ye etkisi olacağını anlatan Berument, “Spot fiyatlar arttı diye, kontrat bazlı tutarlarında da bunlarla bire bir artacağını var iseymamak gerekir” dedi. Artışların vatandaşa yansıyacağına da dikkat çeken Berument, “Ya tutarları sübvanse edecekler ve vergi kanalıyla yansıyacak ya da sübvanse etmeyecekler ve direkt fatura üzerinden yansıyacak” ifadelerini kullandı.
TL YA DA RUBLE TİCARETİ OLABİLİR
Rusya’yı SWIFT sisteminden çıkarma sonucunın uygulamaya geçirilmesinin kolay olmadığına dikkat çeken Hakan Berument, “Amerika’yı bilemem ama Avrupa adına bu fazlaca zor. Çünkü Avrupa hem petrol aynı zamanda doğalgaz açısından Rusya’ya aşırı derecede bağlı. Rusya da Avrupa’ya bağlı. ABD, kendi doğalgazını LNG formunda verebildiği kadar Avrupa’ya verecektir. Bu yaptırımları gündeme getirmek, ABD’nin çıkarına ve elinden geldiği kadar yapıyor ama Avrupa açısından bu o kadar kolay değil” dedi. Doğalgaz ödemeleri için yerel paraların kullanılmasının daha önce de gündeme geldiğini hatırlatan Berument, “TL ya da ruble kullanarak bu işi yapabilirler ama bu söylendiği kadar kolay bir şey değil. Kısıtlama getirilebilir ama SWIFT sisteminden çıkarmak oldukca ciddi bir olay. Finansal sistem bunu kaldırmaz” diye konuştu.
CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ