Kılıçdaroğlu, TV100 kanalında Uğur Dündar’ın sunduğu “Haftanın Panoraması” programında soruları yanıtladı, gündeme ait açıklamalarda bulundu.
Altılı masanın görüşme takvimi anımsatılarak, “Siz cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “6 önderin olduğu masada, cumhurbaşkanı adayının nitelikleri konusunda daha evvel görüş birliğine vardık ve bunu bir bildiriyle kamuoyuna duyurduk. Son görüşmede cumhurbaşkanı adaylığı konuşulmadı, rastgele bir tartışma da olmadı esasen. Bu hususta aslına bakarsanız başkanlar tez de etmiyorlar zira evvel üzerinde görüş birliğinin sağlandığı bir hükümet programı, yol haritası olması lazım.” cevabını verdi.
Yol haritası üzerinde yaklaşık 3-4 aydır, her partinin başka ayrı kendi ortasında çalıştığını ayrıyeten partilerden 6 genel lider yardımcısının da bu çalışmalara son halini verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Büyük bir olasılıkla yol haritası ve hükümet programı çıkıp, neyi nasıl yapacağımız, hangi hedefleri güttüğümüz, hangi vakit diliminde neye odaklanacağımız konusunda bir yol haritası çıkarsa daha sonrasında aslına bakarsanız cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine gelecek.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 30 Ocak’ta yapılacak yol haritası açıklamasında ana çizgileriyle hangi başlıkların yer alacağına ait soruya karşılık, bunun yargı, sıhhat, dış siyaset, teknoloji, bilim üzere başlıklarda nelerin yapılacağı, Türkiye’nin yaşadığı düşünceli durumdan nasıl çıkarılacağına ait bir çalışma olduğunu söylemiş oldu.
– İmamoğlu hakkındaki dava
Yargının bağımsızlığıyla ilgili soruya karşılık, bunun son derece kıymetli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, meselelerin nasıl çözüleceğini şeffaf bir idare anlayışıyla kamuoyuyla paylaşacaklarının altını çizdi. Kılıçdaroğlu, hayata geçirilecek siyasetlere Durum ve Hasar Tespit Komitesinin oluşturacağı raporun taraf vereceğini vurguladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu hakkındaki davanın hatırlatılması üzerine, dava açılma süreçlerini anlatan Kılıçdaroğlu, “Davada birden çok sorun var, karar avukat olmadan açıklanıyor. Bu hukuk, yargı tarihinde bir birincidir. Daha başlangıçtan itibaren yanlışlıklar zinciri başlıyor. Kişi geliyor oturuyor oraya, istediği sonucu esasen verecek, evvelde her şey hazırlanmış vaziyette. ötürüsıyla ağır ceza bize bakılırsa hukuka, insan haklarına, demokratik sürece muhalif bir karar veriyor. Emel, Ekrem Beyefendisi bulunduğu yerden almak, ona siyasal yasak getirmek, biz bu çerçevede kıymetlendiriyoruz.” dedi.
– “Şimdi açıklamayı gerçek bulmuyorum lakin bunun gereğini yapacağız bu biçimde”
Kişilerin iktidarda oldukları müddette mal varlığına sahip olmaması gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, mal edinen iktidar sahiplerinin halk yerine kendilerini müdafaayı tercih ettiğini söylemiş oldu.
Kılıçdaroğlu, “İmamoğlu’na yönelik tüzel kıskaçla neye varılmak isteniyor ve siz o varılmak istenen noktayla ilgili olarak nasıl bir demokratik reaksiyon göstermeye hazırlanıyorsunuz?” sorusuna, şu sözlerle karşılık verdi:
“‘Kimse cehennemin kapılarını aralamasın’ dedim. Bunun hayli ağır bir kelam olduğunu herbiçimde bayağı bir vatandaş da bilir. Umarım bunlar olmaz, Ekrem Beyefendiye bu cezalar yazılmaz ve yargı hakikaten hukukun üstünlüğüne, vicdani kanaatine nazaran karar verir ve her şey rayında masraf. Beklentimiz budur. Şayet bu beklenti olmaz da tam bilakis yargı sarayın talimatını yerine getiren bir düzeneğe dönüşürse bunun gereğini yapacağız. Bunu artık açıklamayı hakikat bulmuyorum fakat bunun gereğini yapacağız bu biçimde.”
– “Seyyar yargıçlar, mahkemeler var”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, masadaki 6 başkanın de yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğine inandığını, bu bahiste görüş birliği ortasında olduğunu tabir etti.
Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Seyyar yargıçlar var, muhakkak talimatın gereğini yerine getirmek üzere. Bir davada şayet farklı bir şey çıkacaksa seyyar hakim oraya atanıyor. Bir de üçlü yargıçların olduğu seyyar mahkemeler var. Bu seyyar mahkemeler de bir daha aşikâr davalarda oradan alınıp öbür davaya bakmak için bakılırsavlendiriliyor. Biz bu seyyar yargıçları de seyyar mahkemeleri de biliyoruz. Fakat Yargıçlar ve Savcılar Heyeti onun da gereğini yapmak zorunda, seyyar hakim, mahkeme olmaz. Vicdanını satan, parayla pulla işi olan bir hakim olmaz. Uyuşturucu baronlarından para alanlar olmaz. Avukatın, savcının gidip hakime rüşvet teklif ettiği bir nizamı büsbütün bitireceğiz.”
Adalet teriminin yüceltildiği, toplum vicdanında “bu ülkede adalet var” algısı oluştuğu andan itibaren farklı bir Türkiye’nin ortaya çıkacağını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye getirilecek yurt haricindeki pak sermaye için de en büyük teminatın hukukun üstünlüğü ve demokrasi olacağını lisana getirdi.
– EYT düzenlemesi
Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinde mecburi stajın emeklilik mühletine sayılmamasından kaynaklı bir mağduriyet oluşabileceğine yönelik soruya karşılık, “Gelecek kanun teklifinde bu yoksa staj mühletinin de emekliliğe sayılması için bizim de bir teklifimiz olacak. Umarım kabul ederler zira onların sayıları fazlaca fazla değil lakin sonuçta bir haksızlığı telafi etmek istiyorsanız bunun da giderilmesi lazım. Staj yapan kişi esasen çalışıyor demektir, öğrenci değildir artık.” diye konuştu.
Köy okullarını açacaklarını, teknoloji liselerini kuracaklarını, bu kapsamda 100 bin artı 100 bin öğretmen ataması yapacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, orta gelirlilerin mesken sahibi olabilmeleri için de özel projeler geliştireceklerini anlattı.
– Babacan ve Davutoğlu’nun son devirdeki açıklamaları
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nun son devirdeki açıklamalarının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, altılı masanın son toplantısında bakanlıkların paylaşılmasının gündeme gelmediğini aktardı.
Altılı masanın demokrasi hasreti için bir ortaya geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili sayın Babacan’a soruyorlar. ‘Evet’ diyor, ‘Altı başkan beni seçse kazanırım’, gerçek, yanlış değil ki. Altı başkan oturup bir kişiyi cumhurbaşkanı adayı belirledikten daha sonra altı başkan gerisinde duracağız ve adayımızın kazanması için çalışacağız. Bu yanlış bir şey değil. Sayın Babacan’ı değil de diğer birisi olursa bir daha altı önder ardında duracağız.” dedi.
Altılı masanın dağılma üzere bir niyetinin olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Altı siyasi parti başkanını ortak noktada buluşturmak için bu başkanların evvel oturup konuşmaları, görüş birliği sağlamaları gerekiyor. Her birimizin programı, prensipleri farklı ancak ortak noktalarımız var.” diye konuştu.
Altı parti önderlerinin cumhurbaşkanını seçmek için ellerinden geleni yapacağını söz eden Kılıçdaroğlu, şöyleki konuştu:
“İmza olur, sayın Davutoğlu’nun söylemiş olduği. Şayet Cumhurbaşkanı yardımcısı olunacaksa onların da birer misyonları olacak doğal olarak. Muhakkak yerlere imza atacaklar tabi. Oraya gelip de o denli yalnızca oturup aylık almak yok. Sayın Davutoğlu’na soruyorlar ‘Ya birisi çıkıp size dese ki efendim sizin oyunuz aslına bakarsan kaç, ötürüsıyla siz konuşmayın, size hak verilmesin üzere bir şey söylerse…’ ‘bu biçimde kriz çıkar’ diyor. Gerçek, yanlış mı? Yani siz kalkıp da altılı masada bir genel lidere diyebilir misiniz ‘Senin oyun kaç arkadaş, sen niye bu kadar konuşuyorsun?'”
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Altı kaptan bir gemiyi götüremez, tep kaptan gdolayır” sözünün sorulması üzerine, “aslına bakarsanız bir kaptan ve yardımcıları olacak. Bu işler bu biçimdedir. Uçağa bindiğinizde bile tek bir kaptan yoktur, yanında bir tane daha vardır. Gemide de tıpkı biçimde vardır. ötürüsıyla hiç bir iktidar, devlet bir bireye emanet edilemez.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Her şartta Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı kazanacak”
“Altılı masada milletvekilleri kontenjanları değerlendirildi mi?” sorusuna ait Kılıçdaroğlu, “Yok, hayır yapılmadı. Kararlı ve emin adımlarla gidiyoruz. İlerde rastgele bir tartışmaya meydan vermeden aldığımız kararları idareye geldiğimizde hızlı bir biçimde uygulamak birinci kararnamemizde olacak.” dedi.
Çalışmalarını Mecliste çoğunluk elde etmek üzerine kurduklarını lisana getiren Kılıçdaroğlu, seçim tarihinin 14 Mayıs olarak göründüğünü argüman etti.
Kılıçdaroğlu, altılı masanın cumhurbaşkanı adayının ne vakit açıklanacağına ait soruya, “Onu 6 önderin konuşması lazım. Benim konuşmam yanlışsız olmaz. Yol haritası, hükümet programı netleştikten daha sonra sıra cumhurbaşkanı adayına gelecek.” bilgisini paylaştı.
HDP’nin kendi adayını çıkarma sonucunın sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Altılı masadan tümüyle bağımsız olarak, CHP’nin Genel Lideri olarak şunu tabir edeyim, demokrasiden yana tutum alan bir cumhurbaşkanı adayı çıktığında demokrasiyi savunan her insanın o cumhurbaşkanı adayına takviye vermesi lazım.” sözlerini kullandı.
AK Parti ve MHP ile görüştükleri üzere HDP ile de görüştüklerini söz eden Kılıçdaroğlu, “Bana nazaran her şartta Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı kazanacak.” diye konuştu.
Türkiye’nin olağanüstü hal (OHAL) sürecinde seçime girme argümanının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Hangi hal olursa olsun biz, bu ülkeye demokrasiyi getirmeye kararlıyız. Lakin sabır istiyoruz. şüphesiz tahrik edilecek toplum, gerginlik ortamı yaratılmak istenecek. Hepimiz büyük bir sabırla sandığı bekleyeceğiz, gidip oyumuzu kullanacağız.” karşılığını verdi.
Altılı masanın görüşme takvimi anımsatılarak, “Siz cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “6 önderin olduğu masada, cumhurbaşkanı adayının nitelikleri konusunda daha evvel görüş birliğine vardık ve bunu bir bildiriyle kamuoyuna duyurduk. Son görüşmede cumhurbaşkanı adaylığı konuşulmadı, rastgele bir tartışma da olmadı esasen. Bu hususta aslına bakarsanız başkanlar tez de etmiyorlar zira evvel üzerinde görüş birliğinin sağlandığı bir hükümet programı, yol haritası olması lazım.” cevabını verdi.
Yol haritası üzerinde yaklaşık 3-4 aydır, her partinin başka ayrı kendi ortasında çalıştığını ayrıyeten partilerden 6 genel lider yardımcısının da bu çalışmalara son halini verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Büyük bir olasılıkla yol haritası ve hükümet programı çıkıp, neyi nasıl yapacağımız, hangi hedefleri güttüğümüz, hangi vakit diliminde neye odaklanacağımız konusunda bir yol haritası çıkarsa daha sonrasında aslına bakarsanız cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine gelecek.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 30 Ocak’ta yapılacak yol haritası açıklamasında ana çizgileriyle hangi başlıkların yer alacağına ait soruya karşılık, bunun yargı, sıhhat, dış siyaset, teknoloji, bilim üzere başlıklarda nelerin yapılacağı, Türkiye’nin yaşadığı düşünceli durumdan nasıl çıkarılacağına ait bir çalışma olduğunu söylemiş oldu.
– İmamoğlu hakkındaki dava
Yargının bağımsızlığıyla ilgili soruya karşılık, bunun son derece kıymetli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, meselelerin nasıl çözüleceğini şeffaf bir idare anlayışıyla kamuoyuyla paylaşacaklarının altını çizdi. Kılıçdaroğlu, hayata geçirilecek siyasetlere Durum ve Hasar Tespit Komitesinin oluşturacağı raporun taraf vereceğini vurguladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu hakkındaki davanın hatırlatılması üzerine, dava açılma süreçlerini anlatan Kılıçdaroğlu, “Davada birden çok sorun var, karar avukat olmadan açıklanıyor. Bu hukuk, yargı tarihinde bir birincidir. Daha başlangıçtan itibaren yanlışlıklar zinciri başlıyor. Kişi geliyor oturuyor oraya, istediği sonucu esasen verecek, evvelde her şey hazırlanmış vaziyette. ötürüsıyla ağır ceza bize bakılırsa hukuka, insan haklarına, demokratik sürece muhalif bir karar veriyor. Emel, Ekrem Beyefendisi bulunduğu yerden almak, ona siyasal yasak getirmek, biz bu çerçevede kıymetlendiriyoruz.” dedi.
– “Şimdi açıklamayı gerçek bulmuyorum lakin bunun gereğini yapacağız bu biçimde”
Kişilerin iktidarda oldukları müddette mal varlığına sahip olmaması gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, mal edinen iktidar sahiplerinin halk yerine kendilerini müdafaayı tercih ettiğini söylemiş oldu.
Kılıçdaroğlu, “İmamoğlu’na yönelik tüzel kıskaçla neye varılmak isteniyor ve siz o varılmak istenen noktayla ilgili olarak nasıl bir demokratik reaksiyon göstermeye hazırlanıyorsunuz?” sorusuna, şu sözlerle karşılık verdi:
“‘Kimse cehennemin kapılarını aralamasın’ dedim. Bunun hayli ağır bir kelam olduğunu herbiçimde bayağı bir vatandaş da bilir. Umarım bunlar olmaz, Ekrem Beyefendiye bu cezalar yazılmaz ve yargı hakikaten hukukun üstünlüğüne, vicdani kanaatine nazaran karar verir ve her şey rayında masraf. Beklentimiz budur. Şayet bu beklenti olmaz da tam bilakis yargı sarayın talimatını yerine getiren bir düzeneğe dönüşürse bunun gereğini yapacağız. Bunu artık açıklamayı hakikat bulmuyorum fakat bunun gereğini yapacağız bu biçimde.”
– “Seyyar yargıçlar, mahkemeler var”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, masadaki 6 başkanın de yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğine inandığını, bu bahiste görüş birliği ortasında olduğunu tabir etti.
Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Seyyar yargıçlar var, muhakkak talimatın gereğini yerine getirmek üzere. Bir davada şayet farklı bir şey çıkacaksa seyyar hakim oraya atanıyor. Bir de üçlü yargıçların olduğu seyyar mahkemeler var. Bu seyyar mahkemeler de bir daha aşikâr davalarda oradan alınıp öbür davaya bakmak için bakılırsavlendiriliyor. Biz bu seyyar yargıçları de seyyar mahkemeleri de biliyoruz. Fakat Yargıçlar ve Savcılar Heyeti onun da gereğini yapmak zorunda, seyyar hakim, mahkeme olmaz. Vicdanını satan, parayla pulla işi olan bir hakim olmaz. Uyuşturucu baronlarından para alanlar olmaz. Avukatın, savcının gidip hakime rüşvet teklif ettiği bir nizamı büsbütün bitireceğiz.”
Adalet teriminin yüceltildiği, toplum vicdanında “bu ülkede adalet var” algısı oluştuğu andan itibaren farklı bir Türkiye’nin ortaya çıkacağını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye getirilecek yurt haricindeki pak sermaye için de en büyük teminatın hukukun üstünlüğü ve demokrasi olacağını lisana getirdi.
– EYT düzenlemesi
Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinde mecburi stajın emeklilik mühletine sayılmamasından kaynaklı bir mağduriyet oluşabileceğine yönelik soruya karşılık, “Gelecek kanun teklifinde bu yoksa staj mühletinin de emekliliğe sayılması için bizim de bir teklifimiz olacak. Umarım kabul ederler zira onların sayıları fazlaca fazla değil lakin sonuçta bir haksızlığı telafi etmek istiyorsanız bunun da giderilmesi lazım. Staj yapan kişi esasen çalışıyor demektir, öğrenci değildir artık.” diye konuştu.
Köy okullarını açacaklarını, teknoloji liselerini kuracaklarını, bu kapsamda 100 bin artı 100 bin öğretmen ataması yapacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, orta gelirlilerin mesken sahibi olabilmeleri için de özel projeler geliştireceklerini anlattı.
– Babacan ve Davutoğlu’nun son devirdeki açıklamaları
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nun son devirdeki açıklamalarının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, altılı masanın son toplantısında bakanlıkların paylaşılmasının gündeme gelmediğini aktardı.
Altılı masanın demokrasi hasreti için bir ortaya geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili sayın Babacan’a soruyorlar. ‘Evet’ diyor, ‘Altı başkan beni seçse kazanırım’, gerçek, yanlış değil ki. Altı başkan oturup bir kişiyi cumhurbaşkanı adayı belirledikten daha sonra altı başkan gerisinde duracağız ve adayımızın kazanması için çalışacağız. Bu yanlış bir şey değil. Sayın Babacan’ı değil de diğer birisi olursa bir daha altı önder ardında duracağız.” dedi.
Altılı masanın dağılma üzere bir niyetinin olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Altı siyasi parti başkanını ortak noktada buluşturmak için bu başkanların evvel oturup konuşmaları, görüş birliği sağlamaları gerekiyor. Her birimizin programı, prensipleri farklı ancak ortak noktalarımız var.” diye konuştu.
Altı parti önderlerinin cumhurbaşkanını seçmek için ellerinden geleni yapacağını söz eden Kılıçdaroğlu, şöyleki konuştu:
“İmza olur, sayın Davutoğlu’nun söylemiş olduği. Şayet Cumhurbaşkanı yardımcısı olunacaksa onların da birer misyonları olacak doğal olarak. Muhakkak yerlere imza atacaklar tabi. Oraya gelip de o denli yalnızca oturup aylık almak yok. Sayın Davutoğlu’na soruyorlar ‘Ya birisi çıkıp size dese ki efendim sizin oyunuz aslına bakarsan kaç, ötürüsıyla siz konuşmayın, size hak verilmesin üzere bir şey söylerse…’ ‘bu biçimde kriz çıkar’ diyor. Gerçek, yanlış mı? Yani siz kalkıp da altılı masada bir genel lidere diyebilir misiniz ‘Senin oyun kaç arkadaş, sen niye bu kadar konuşuyorsun?'”
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Altı kaptan bir gemiyi götüremez, tep kaptan gdolayır” sözünün sorulması üzerine, “aslına bakarsanız bir kaptan ve yardımcıları olacak. Bu işler bu biçimdedir. Uçağa bindiğinizde bile tek bir kaptan yoktur, yanında bir tane daha vardır. Gemide de tıpkı biçimde vardır. ötürüsıyla hiç bir iktidar, devlet bir bireye emanet edilemez.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Her şartta Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı kazanacak”
“Altılı masada milletvekilleri kontenjanları değerlendirildi mi?” sorusuna ait Kılıçdaroğlu, “Yok, hayır yapılmadı. Kararlı ve emin adımlarla gidiyoruz. İlerde rastgele bir tartışmaya meydan vermeden aldığımız kararları idareye geldiğimizde hızlı bir biçimde uygulamak birinci kararnamemizde olacak.” dedi.
Çalışmalarını Mecliste çoğunluk elde etmek üzerine kurduklarını lisana getiren Kılıçdaroğlu, seçim tarihinin 14 Mayıs olarak göründüğünü argüman etti.
Kılıçdaroğlu, altılı masanın cumhurbaşkanı adayının ne vakit açıklanacağına ait soruya, “Onu 6 önderin konuşması lazım. Benim konuşmam yanlışsız olmaz. Yol haritası, hükümet programı netleştikten daha sonra sıra cumhurbaşkanı adayına gelecek.” bilgisini paylaştı.
HDP’nin kendi adayını çıkarma sonucunın sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Altılı masadan tümüyle bağımsız olarak, CHP’nin Genel Lideri olarak şunu tabir edeyim, demokrasiden yana tutum alan bir cumhurbaşkanı adayı çıktığında demokrasiyi savunan her insanın o cumhurbaşkanı adayına takviye vermesi lazım.” sözlerini kullandı.
AK Parti ve MHP ile görüştükleri üzere HDP ile de görüştüklerini söz eden Kılıçdaroğlu, “Bana nazaran her şartta Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı kazanacak.” diye konuştu.
Türkiye’nin olağanüstü hal (OHAL) sürecinde seçime girme argümanının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Hangi hal olursa olsun biz, bu ülkeye demokrasiyi getirmeye kararlıyız. Lakin sabır istiyoruz. şüphesiz tahrik edilecek toplum, gerginlik ortamı yaratılmak istenecek. Hepimiz büyük bir sabırla sandığı bekleyeceğiz, gidip oyumuzu kullanacağız.” karşılığını verdi.