Kendi istediği ile kontratlı işçi takımına geçen çalışana kıdem tazminatı ödenir mi?

Adanali

Member
Aksi yönde karar veren ilk derece mahkemesi sonucu ize bozuldu.

Kararda şu hususlara vurgu yaptı:

Somut vakada davacı; davalı kurumda, 01.06.1975-28.06.1998 tarihleri içinde işçi statüsünde, 29.06.1998-28.06.2013 tarihleri içinde ise sözleşmeli personel statüsünde çalışmıştır.

2.6.1997 tarihindeki dilekçe ile 1983 yılından beri sanatkar işçi olarak çalıştığını, Atatürk Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu elektrik bölümü mezunu olduğunu, işyerinde kalmak kaydı ile memur kadrosuna geçmek istediğini belirtmiştir. Bu dilekçeden davacının, kendi isteği ile işçi statüsünden sözleşmeli personel statüsüne geçmek istediği anlaşılmaktadır.

Davalı idarenin ihtiyaç niçiniyle davacı dahil 78 işçiyi sözleşmeli personel statüsüne geçirmiş olması, statü değişikliğinin davacının iradesi ve istemi haricinde gerçekleştirildiğini göstermemektedir.

Statü değişikliğinin işçinin iradesine bağlı olarak gerçekleştiği, aynı işyerinde çalışmaya devam etmek ile beraber iş kanununa tabi iş sözleşmesinin 28.06.1998 tarihinde işçinin isteği ile son bulduğu, 29.06.1998 tarihinden itibaren idari mahiyetteki iş sözleşmesi ile çalışmasının devam ettiği, bu niçinle iş sözleşmesinin devrinden söz edilemeyeceği, kendi isteğiyle iş akdi son bulan işçinin kıdem tazminatı isteme hakkı bulunmadığının kabulü gerektiği kararına varılmaktadır.

T.C

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO. 2021/11699

KARAR NO. 2021/15907

TARİHİ: 29/11/2021


ÖZETİ: Somut vakada davacı; davalı kurumda, 01.06.1975-28.06.1998 tarihleri içinde işçi statüsünde, 29.06.1998-28.06.2013 tarihleri içinde ise sözleşmeli personel statüsünde çalışmıştır.

Açıklanan niçinlerle davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


DAVA: Taraflar içinde görülen dava kararında verilen sonucun, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafınca istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafınca düzenlenen rapor dinlendikten daha sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının 01.06.1975-28.06.1998 tarihleri içinde davalı kurumda işçi statüsünde uzman usta olarak çalıştığını, personel ihtiyacı niçiniyle kamu iktisadi teşebüsleri ve bağlı ortaklıklarının 1994 yılına ait genel yatırım ve finansman programı ile ilgili 12.10.1993 tarih ve 1993/4875 sayılı Bakanlar Kurulu sonucunın 4. maddesi gereğince kamu iktisadi teşebbüslerine bağlı ortaklıkların personel sayısının dondurulduğu, teşebbüse bağlı ortaklıkların eleman ihtiyacının evvela kuruluş arasındaki birimlerin ihtiyaç fazlası elamanlarının nakli suretiyle karşılanacağı ayrılan elamanların yerine hiçbir biçimde yeni elaman alınmayacağı hükmü ile davacının 1998 yılında işçi statüsünden memur statüsüne geçirildiği, davacının istifasının söz konusu olmadığı, davacının 28.06.2013 tarihinde emekli olduğu, kendisine 29.06.1998-28.06.2013 tarihleri içindeki çalıştığı döneme ilişkin tazminatının ödendiği ancak 01.06.1975-28.06.1998 tarihleri içinde işçilikte geçen süreye ilişkin çalışmalarının karşılığı olan kıdem tazminatının ödenmediğini öne sürerek kıdem tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının kendi isteği ile statüsünü değiştirdiği, bu niçinle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, talep hukuka uygun olsa dahi zamanaşımı süresinin geçtiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme sonucunın Özeti:

Mahkemece, davacı vekilince sunulan ve davalı tarafça düzenlenen belgede davacının istifa etmediği aksine kurumun personel ihtiyacı niçiniyle Bakanlar Kurulu sonucuna uygun olarak davacı dahil 78 işçi statüsünde çalışan personelin memur statüsüne geçirildiği, davacının hizmet ilişkisi sona ermeksizin aralıksız olarak çalışmaya devam ettiği, iş yerinde davacının yanlızca statüsünün değiştiği, davacının en son emeklilik niçiniyle iş yerinden ayrıldığı, 1475 sayılı Yasanın 14. Maddesi gereğince kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının çalışmalarının tamamının kamu kurumu nezdinde olduğu iki ayrı hizmet akdi bulunmadığı, davacının hizmet akdi 28.06.2013 tarihinde bitmiş olduğinden bu tarihteki ücretinin dikkate alınması gerektiği davacının en son ücretinin brüt 3001,98 TL olduğu, kıdem tazminatı alacağının akdin bitmiş olduği tarihten itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, davacının emekli olduğu tarihten itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı nedeni öne sürülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yargıtay (Kapanan) 22. Hukuk Dairesinin 2015/16574 esas 2017/15633 karar sayılı ilamı ile iş sözleşmesinin davacının isteği ile son bulduğu, idari mahiyetteki iş sözleşmesinin 29.06.1998 tarihinden itibaren devam ettiği, davacının kıdem tazminatı isteme hakkı bulunmadığı, davanın reddi gerektiği öne sürülen nedeni ile bozma sonucu verilmiştir.

Bozmadan daha sonra Mahkemece direnme sonucu verilerek, idarece davacının iş akdinin devredildiğinin zımnen kabul edildiği, kıdem intibakı yapılarak emeklilik maaşı ve ikramiyenin belirlendiğini, ihtiyaç fazlası personel olarak devir yapıldığı, davacının işçilikte geçen süresinin kazanılmış hakkı olduğu, kişinin mevcut yasalara gore kazandığı hakların daha sonradan çıkarılan yasalar ile elinden alınamayacağını, davacının istifa etmediği aksine kurumun personel ihtiyacı sebebi ile işçi statüsünde çalışan davacının memur statüsüne geçirildiğinin anlaşıldığı öne sürülen nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin verdiği direnme sonucunın temyizi üzerine inceleme yapan Hukuk Genel Kurulu “Özel daire bozma sonucu daha sonrası yapılan araştırma, inceleme ve toplanan yeni delile dayanılarak yeni ve değişik gerekçeyle direnme adı altında yeni bir karar verilmiştir.” nedeni öne sürülerek esasını değerlendirmediği, dosyayı temyiz incelemesinin yapılabilmesi için Dairemize göndermiştir.

Temyiz:

sonucu davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Taraflar içinde, davacının işçi statüsünde çalıştığı 01.06.1975-28.06.1998 tarihleri içindeki süre yönünden, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı uyuşmazlık mevzusudur.

Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin bitmiş olduği her durumda talep hakkı doğmamaktadır.

İşçinin, kamu kurumlarında işçilikte geçen hizmetlerinin birleştirilmesi için önceki çalışmaların, fesih şekli itibarıyla kıdem tazminatına hak kazanacak biçimde sona ermesi gerektiği mülga 1475 sayılı Kanun’un 14/5. maddesinde açık şekilde düzenlenmiştir.

İşyerinde işçi statüsünde çalışmakta olan ve kendi isteği ile ayrılarak bir kamu kurumunda memur ya da sözleşmeli personel olarak çalışmaya başlayan işçi yönünden yapılan işlemin prosedür gereği olduğundan da söz edilemez. İşçi daha iyi şartlarda ve ayrı bir statüde çalışma yolunu seçmiştir. Bu itibarla istifa ile sona eren dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması doğru olmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları da bu doğrultudadır. (Yargıtay H.G.K. 15.10.2008 gün 2008/ 9-586 E, 2008/ 633 K. ; 28.11.2007 gün 2007/ 9-814 E, 2008/ 896 K.).

Dosya içeriğinden

Somut vakada davacı; davalı kurumda, 01.06.1975-28.06.1998 tarihleri içinde işçi statüsünde, 29.06.1998-28.06.2013 tarihleri içinde ise sözleşmeli personel statüsünde çalışmıştır. 2.6.1997 tarihindeki dilekçe ile, 1983 yılından beri sanatkar işçi olarak çalıştığını, Atatürk Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu elektrik bölümü mezunu olduğunu, işyerinde kalmak kaydı ile memur kadrosuna geçmek istediğini belirtmiştir. Bu dilekçeden davacının, kendi isteği ile işçi statüsünden sözleşmeli personel statüsüne geçmek istediği anlaşılmaktadır. Davalı idarenin ihtiyaç niçiniyle davacı dahil 78 işçiyi sözleşmeli personel statüsüne geçirmiş olması, statü değişikliğinin davacının iradesi ve istemi haricinde gerçekleştirildiğini göstermemektedir. Statü değişikliğinin işçinin iradesine bağlı olarak gerçekleştiği, aynı işyerinde çalışmaya devam etmek ile beraber iş kanununa tabi iş sözleşmesinin 28.06.1998 tarihinde işçinin isteği ile son bulduğu, 29.06.1998 tarihinden itibaren idari mahiyetteki iş sözleşmesi ile çalışmasının devam ettiği, bu niçinle iş sözleşmesinin devrinden söz edilemeyeceği, kendi isteğiyle iş akdi son bulan işçinin kıdem tazminatı isteme hakkı bulunmadığının kabulü gerektiği kararına varılmaktadır. Açıklanan niçinlerle davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan sonucun yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
Üst