Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği 16. Konferansı Açılış Oturumu’nda konuştu.
Erdoğan’ın acıkmalarından öne çıkanlar şöyleki:
Salgın devrinde insanı merkeze alan bir yaklaşım sergiledik. Salgınla çabada iş birliğinin ehemmiyetine dikkat çektik. Her fırsatta insanlığa demokrasi dersi verenler kendi haricindeki problemlere kulaklarını tıkarken biz imkanları kardeş ülkelerle paylaştık. Gereksinim halindeki 160 ülke ve 12 milletlerarası kuruluşa yardım ulaştırdık. Bunun yanında 11 ülkeye aşı tedarikinde bulunduk.
Yerli aşı ile ilgili süreci yakından takip ediyoruz, bir an evvel neticelendirmeyi dilek ediyoruz.
Filistinli çocuklara eli kanlı terörist muamelesi yapıldığını görüyoruz. Gazze’ye yönelik abluka da devam ediyor. Filistin’i nefessiz bırakmayı amaçlayan siyasetler şimdiye kadar gayesine ulaşamadı. İşgal, şiddet siyasetlerinde ısrar etmenin kimseye yararı yok.
Teşkilat üyesi ülkeler olarak birlik ortasında hareket etmeli, Filistin davasını zaafa uğratacak hareketlerden kaçınmalıyız.
Ne yapıyorsak Afganistan ile birlikte bölgedeki ülkelerin huzur için yapıyoruz.
Ülkemiz yeni bir göç yükünü kaldıramaz.
Irkçıların saldırısına uğrayan Müslüman hanım kardeşimizin haberini alıyoruz. Avrupalı siyasetçiler ateşe akaryakıt dökerek Müslümanları maksat gösteriyorlar.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu de Suriye krizinde sorumluluklarını yerine getirmeyerek büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüştür.
Farklı kökenlerden 35 milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa’nın kardeşlerimiz için bir toplama kampına dönüşmesine müsaade veremeyiz.
Müslümanlar olarak yalnızca koronavirüsle yahut insani krizlerle değil bununla birlikte giderek yükselen İslam düşmanlığıyla da çaba ediyoruz.
Erdoğan’ın acıkmalarından öne çıkanlar şöyleki:
Salgın devrinde insanı merkeze alan bir yaklaşım sergiledik. Salgınla çabada iş birliğinin ehemmiyetine dikkat çektik. Her fırsatta insanlığa demokrasi dersi verenler kendi haricindeki problemlere kulaklarını tıkarken biz imkanları kardeş ülkelerle paylaştık. Gereksinim halindeki 160 ülke ve 12 milletlerarası kuruluşa yardım ulaştırdık. Bunun yanında 11 ülkeye aşı tedarikinde bulunduk.
Yerli aşı ile ilgili süreci yakından takip ediyoruz, bir an evvel neticelendirmeyi dilek ediyoruz.
Filistinli çocuklara eli kanlı terörist muamelesi yapıldığını görüyoruz. Gazze’ye yönelik abluka da devam ediyor. Filistin’i nefessiz bırakmayı amaçlayan siyasetler şimdiye kadar gayesine ulaşamadı. İşgal, şiddet siyasetlerinde ısrar etmenin kimseye yararı yok.
Teşkilat üyesi ülkeler olarak birlik ortasında hareket etmeli, Filistin davasını zaafa uğratacak hareketlerden kaçınmalıyız.
Ne yapıyorsak Afganistan ile birlikte bölgedeki ülkelerin huzur için yapıyoruz.
Ülkemiz yeni bir göç yükünü kaldıramaz.
Irkçıların saldırısına uğrayan Müslüman hanım kardeşimizin haberini alıyoruz. Avrupalı siyasetçiler ateşe akaryakıt dökerek Müslümanları maksat gösteriyorlar.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu de Suriye krizinde sorumluluklarını yerine getirmeyerek büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüştür.
Farklı kökenlerden 35 milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa’nın kardeşlerimiz için bir toplama kampına dönüşmesine müsaade veremeyiz.
Müslümanlar olarak yalnızca koronavirüsle yahut insani krizlerle değil bununla birlikte giderek yükselen İslam düşmanlığıyla da çaba ediyoruz.