Emeklilikte ayın 15’indilk evvelki müddetler niye hizmet olarak sayılmaz?

Adanali

Member
5434’e tabi olanların emeklilik hizmet süresinin başlangıcı tam aylık alınmaya başladığı tarihten başlar, bitişi ise nazaranvden ayrıldığı tarihi takip eden aybaşına kadar olan süreyi kapsar.

Sıhhi izin süresi, yani hastalık izni süreleri de 657 sayılı Kanunda belirlenmiş, sosyal güvenlik işlemleri açısından da 5434 sayılı Kanunda yer almıştır.


Soru: Benim sizinle paylaşmak istediğim eşimin emeklilik durumu hakkında umarım yardımcı olursunuz. Eşim 25.09.2006 ile 23.11.2006 tarihleri içinde kamuda ücretli öğretmenlik yaptı 29 gün. 27.12.2006 tarihinde devlet memuru olarak nazaranve başladı. 2018 yılında kanser hastalığına yakalandı 36 ay sıhhi izin kullanması daha sonrası SGK sağlık kurulu tarafınca 21.11.2021 tarihinde emekliliği onaylandı. Buna müteakip 31.12.2021 tarihinde resen emekli edilmiştir. Emekli ikramiyesi 14 yıl 11 ay 29 gün olarak ödenmiştir.

SGK kamu Emeklileri Daire Başkanlığı ile görüşmem neticesinde ; 27.12.2006 tarihinde bakılırsave başlamış olsa dahi hizmet olarak 15.01.2007 tarihinden başlayacağını. Resen emekli edildiği 31.12.2021 tarih olmayıp 21.11.2021 sağlık kurulunun onayını takip eden 15.12.2021 tarihinde hizmetinin bittiğini. Bundan ötürü emekli ikramiyesinin 14 yıl üzerinden ödeneceğini bildirildi. Sizce doğru mu yapılan bu konu hakkında cevabınızı bekliyorum.

Detaylar:

Konunun anlaşılması açısından emeklilik süresinin başlangıcının tam bakılırsav aylığı almak şartıyla başlayacağı, sıhhi izin süresi dolumundan daha sonra geçen çalışma sürelerinin de emeklilik hizmet süresinden sayılmayacağı konularını kanun hükümleri kapsamında açıklamakla başlayacağız.

Emeklilik süresinin başlangıcı tam aylık ile başlar:

Devlet memurları açısından emeklilik süresinin başlangıcı, tam aylığın alındığı tarih ile başlar. Ayın 15’indilk önceki çalışılmış süreler dikkate alınmaz.

5434’e tabi olanlar için yasal dayanak maddeleri 5434 sayılı Kanun Madde 14, 30, 31; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 164,165 hükümleridir.

5434’e gore, memurların hizmet süreleri, yani 5434 sayılı Kanunla verilen emeklilik hizmet tamamlama hakkından yararlanmanın başlangıcı Sosyal Güvenlik Kurumuna tam kesenek vermeye başladığı tarih olmaktadır.

Tam kesenek verilebilmesi için de yani memurlara nazaranv aylıkları her ayın 15 inde peşin ödendiğinden peşin ödemenin yapıldığı aybaşında tam olarak gorev maaşının alınması gerekmektedir. Aybaşından önce nazaranve başlamada sadece kıst aylık ödemesi yapılır. Yani ayın 3’ünde goreve başlamış bir memur için o ayın 14’üne kadar olan sürede kıst aylık ödemesi yapılır, ancak bu süre hizmet olarak kabul edilmez. 15 Ekim 1987 tarihinden itibaren emeklilik hizmeti için kabul edilme tarihi o ayın 15’inde tam bakılırsav aylığı ödenmesiyle başlar. Emekli olduğunda da aynı sistem geçerli olur, ayın 15’inde bakılırsav aylığını alıp o ayın 16’ısında emekli olan bir memurun hizmet süresi takip eden ayın 14’üne kadar olan süreyi kapsar.

Yani, bakılırsave başlanılan tarih ile tam gorev aylığı alınan tarih içinde geçen süre emeklilikte hizmet olarak kabul edilmez. Örnek: 27/12/2006 tarihinde goreve başlayan kişinin emeklilik hizmetinden kabul edilecek sürenin başlangıcı tam nazaranv aylığının alındığı 15/01/2007 tarihinden başlar, 27/12/2006 ile 15/01/2007 içinde geçen 19 günlük süresi emeklilik hizmetinden sayılmaz.

Sıhhi izin süresi tamamlandıktan daha sonra geçen hizmetler emeklilikte niçin hizmet olarak kabul edilmez:

Sıhhi izin süresi, yani hastalık durumlarına gore tespit edilmiş olan sıhhi izin süreleri 657 sayılı Kanun Madde 105 hükmünde, sıhhi izin süresi tamamlandıktan daha sonra geçen hizmetlerin emeklilikte geçerli hizmet olarak sayılmayacağı da 5434 sayılı Kanun Ek Madde 22 hükmünde belirlenmiştir.


657 sayılı Kanun Madde 105 hükmü gereği;

Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde 18 aya kadar, diğer hastalık hallerinde ise 12 aya kadar izin verilmektedir.

İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, belirtilen süreler kadar uzatılmakta, uzatılan bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanmaktadır.

Yani, sıhhi izin süresinin azami süresi 36 ay veya 24 ay olmaktadır.

5434 sayılı Kanun Ek Madde 22 hükmü gereği;

Sıhhi izin sürelerini dolduranlardan bu süreleri doldurdukları tarihleri takip eden aybaşından itibaren her ne sebeple olursa olsun kurumlarınca bakılırsavleri ile ilgileri kesilmeyerek aylıkları ödenenlerin, bu suretle geçen süreleri fiili hizmet müddeti sayılmamakta ve bu süreler için kesenek ve karşılık alınmış ise geri verilmektedir.

Bu bağlamda, sağlıkları ötürüsıyla sıhhi izin sürelerini dolduranların ve bu durumları kullanılmış olan raporlarla ve son kesin bir raporla belirlenmiş olanların, sıhhi izin süresini doldurduktan daha sonra geçen memurluk süreleri emeklilik işlemlerinde dikkate alınmamaktadır. Ayrıca, son defa düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarının inceleme ve karar verme yerinin de SGK Sağlık Kurulu olduğunu belirtebiliriz.

Emekli ikramiyesinin her tam yıla ödenme konusu:

Memurlara emekli ikramiyesinin her tam senelera karşılık ödeneceği konusu da 5434 sayılı Kanun Madde 89 hükmünde bulunmaktadır. Bu niçinle, tam yıldan az sürelere emekli ikramiyesi ödenmemekte, ancak bu süreler emekli aylığı hesabında dikkate alınmaktadır.

Açıklamalarımız bağlamında eşinizin durumunu değerlendirmemiz şöyleki olacaktır:

Eşinizin emeklilikte geçerli hizmetlerinin başlangıcının 15/01/2007 tarihinde başlayacağını ve emeklilikte geçerli hizmetlerinin bitim tarihinin ise sıhhi izin süresini 21/11/2021 tarihinde doldurmuş olduğunu, yani SGK Sağlık Kurulunun karar verdiğini belirttiğinizden bu tarihi takip eden 15/12/2021 tarihi olacağını değerlendirmekteyiz.

Bu duruma nazaran de, 14 yıl 11 ay memurluk hizmeti + 29 gün ssk ücretli öğretmenlik hizmeti olduğunu hesaplamaktayız. SGK tarafınca da toplam 14 yıl 11 ay 29 gün (Tam 15 yıl üzerinden) malulen aylık bağlanması, ancak emekli ikramiyesinin de 14 tam yıl üzerinden ödenmesi işlemlerinin doğru olduğunu, yani yukarıda deklare ettiğımız yasal hükümler karşısında doğru olduğunu değerlendirmekteyiz.

Esasında, memurların küsuratlı hizmetlerin emekli aylığı bağlanmasında tam aylığa iblağ edilmesine rağmen emekli ikramiyesi ödenmesinde dikkate alınmamasının ötürüsıyla emekli ikramiyesi ödenmemesinin artık güncelliğini yitirdiği ve yeni bir yasal düzenleme ile çözümlenmesi gerektiği hususu da sitemizde de zaman içinde yaptığımız değerlendirmelerden olan konudur.
 
Üst