Rahatsızlığı olan memur emekli olduğunda alacağı aylık ve ikramiye tutarı ile emekli olmadan bakılırsavde iken vefat ettiğinde hak sahiplerinin alacağı aylık ve ikramiye tutarı değişir mi?
Emekli olan kişinin emekli aylığı tutarı ile hak sahiplerine ödenecek hak sahipliği aylık tutarı hak sahibi sayısına nazaran farklı olabilir, ancak emekli ikramiye ödemesi tutarı aynı olur, değişmez.
Konunun net olarak anlaşılabilmesi için yazımızda detaylı olarak izah etmekteyiz.
Bugün için emekliliği hak kazanmış kişiler genel olarak 5434 sayılı Kanuna tabi memurlardır. Bu niçinle konuyu 5434 sayılı Kanun bağlamında değerlendirmekteyiz.
5434 sayılı Kanuna tabi memurların normal şartlarda emekli olabilmeleri için hem hizmet aynı zamanda emeklilik yaşını tamamlamaları gerekmektedir.
bakılırsave başladıktan daha sonra rahatsızlığı ortaya çıkan memurların ise yaş şartı aranmadan sadece en az 10 hizmet senelerının bulunması şartıyla malulen emekli olmaları da mümkündür. Bunun için de kişilerin talebi ve SGK Sağlık Kurulunun kişi hakkında çalışarak yaşamını kazanamayacak derecede malul olduğu sonucunın verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, malullük aylığına hak kazanamayıp, bakılırsave girdikten daha sonra çalışma gücü kaybı ortaya çıkanlara yönelik de erken emeklilik söz mevzusudur, ancak bu malulen emeklilik olmayıp engellilikten ötürü emekli aylığı bağlanmasına yöneliktir. Bunun için de, bakılırsave başladıktan daha sonra çalışma gücü kaybı oranları SGK Sağlık Kurulunca incelenmesi neticesinde;
% 50 – 59 içinde olduğu sonucu verildiğinde memurun en az 5760 gün (16 yıl),
% 40 – 49 içinde olduğu sonucu verildiğinde ise memurun en az 6480 (18 yıl),
SGK primleri ödenmiş hizmetlerinin olması gerekmektedir. böyle olduğunda yaşlılık aylığı bağlanması mümkün olmaktadır.
Normal emekli, malul olarak emekli ve çalışma gücü kaybı niçiniyle emekli olma halinde aylık ve ikramiye fiyatları farklı olur mu?
5434 sayılı Kanunun getirmiş olduğu sistemde, normal emekli, malul olarak emekli ve çalışma gücü kaybı niçiniyle emekli olma halinde memurun bakılırsavde iken almakta olduğu nazaranv aylıkları esas alınmaz, bu sistemde aylık ve ikramiye hesaplanmasında esas alınan kalemler bulunur, bu kalemler de;
Memurun;
-Kadro gorev unvanı,
-Derece ve kademesi ve göstergesi,
– Ek göstergesi,
Ayrıca; Taban aylığı, Kıdem Aylığı, Ek gösterge aralığına bakılırsa belirlenen Emeklilik tazminat oranı ve güncel memur maaş katsayısıdır.
Bu kalemler esas alındığında, hesaplanan aylık ve ikramiye fiyatları ortaya çıkar. Bu niçinle bir farklılık olmaz.
Farklı fiyatların ortaya çıkması hangi hallerde mümkün olmaktadır?
Memurların hizmet senelerı, gorev unvanları, ek gösterge, derece/kademe vb. gibi durumların farklı olması halinde hesaplanan tutarlar farklı olur, bu durumda normal bir durumdur.
Yani, bir memurun 27 yıl hizmeti var, diğer memurun 25 yıl hizmeti var. bir daha bir memurun ek göstergesi 1600, ötekinin 2200. bir daha bir memur mühendis, öğretmen, diğeri normal memur statüsünde. Bu durumlarda doğal olarak hesaplanan tutar hem aylık aynı zamanda ikramiye açısından farklı olur. Bu hesaplamalar,
https://www.memurlar.net/hesaplama/emekli-maas/ adresimizden yapılabilir.
5434sayılı Kanuna nazaran hak sahipliği aylığı
5434 sayılı Kanuna bakılırsa hak sahipliği aylığında memurun kendisine bağlanacak olan aylık bağlanma sistemi uygulanır. Ancak bu sistem kararı ortaya çıkan aylık tutarının tamamı veya bir kısmı hak sahiplerinin sayıları dikkate alınarak aylık bağlama oranlarına gore dağıtımı yapılır.
Memurun kendisine ödenecek olan emekli ikramiye tutarını ise kesintisiz bir daha hak sahiplerinin aylık bağlama oranlarına gore tamamı ödenir. Ayrıca, şayet memur nazaranvde iken vefat ederse memurun kendisine ödenmeyecek olan ilk katsayı artışından ötürü gelecek artış oranı kadar hak sahiplerine de fark ikramiye tutarı ödenir. Bu ödeme sadece nazaranvde iken ölüm hali için geçerlidir, emekli olduktan daha sonra ölümleri kapsamaz.
Hak sahipleri, yani dul ve yetimleri için hesaplama sistemi nasıldır?
bakılırsavde iken vefat eden memur için, aynı emekli aylığı hesabında uygulanan kalemler uygulanır ve bakılırsavi, derecesi, kademesi, göstergesi, ek göstergesi, hizmet yılı, taban aylığı, kıdem aylığı, emeklilik tazminatı kalemleri ile güncel memur maaş katsayısı esas alınarak yapılacak olan hesaplama kararı ortaya çıkan tutarın;
1- Dul eşler için (karı veya koca) % 50’si, şayet dul eşlerden başka aylık bağlanacak yetim yoksa dul eşlerin aylık oranı % 75’i,
2- Yetimler kapsamındaki çocuklarla vefat edenin anne veya babasının her biri için ise % 25′ i,
tutarında ödenmektedir.
Dul ve yetimlerin aylık oranlarına ilişkin örnekler
Aylık bağlanan tek eş olması halinde aylık oranı % 75 olur (15/20). Şayet dul eş memur veya memur emeklisi ise bu defa aylık oranı % 50 (10/20) olur.
Bir eş, bir yetim olduğunda ise eş % 60 (12/20) , tek çocuk % 30 (6/20) olur.
Eş memur veya memur emeklisi ise eş % 50 (10/20) , tek çocuk % 30 (6/20) olur.
Bir eş, iki yetim olduğunda eş % 50 (10/20) , çocukların her biri % 25’er (5/20’şer) olur.
Bir eş, üç yetim olduğunda bir daha eş % 50 )10/25) , çocukların her biri % 25’er (5/25’er) olur.
Emekli ikramiyesi tutarının tamamı hak sahiplerine aylık bağlama oranlarında dağıtılır. Bu tutarda bir eksilme olmaz.
5434 sayılı Kanuna tabi memurlar ve hak sahiplerinde en az ödenecek aylık tutarı
5434 sayılı Kanuna tabi uygulanan sistemde, hem memur emeklileri için aynı zamanda hak sahipleri için yapılacak ödeme fiyatlarının alt sınırı bulunur. Yani, bir memur için kendi durumuna nazaran hesaplanan sistem, şayet alt sınır hesabı ile yapılan hesaplamadan daha az ise alt sınır aylığına yükseltilerek ödeme yapılır. Bu sistem, normal emeklilik, malulen emeklilik, hak sahiplerine ödenecek fiyatların tamamı için geçerlidir. Bu sistemin oranları da şu biçimdedir;
– Hak sahiplerinin sayısı 3 veya daha fazla ise, yani 1 eş 3 yetim veya 4 yetim gibi olması halinde alt sınır aylık hesabı tutarının tamamından,
– Hak sahiplerinin sayısı 2 kişi ise % 90’ından,
– Hak sahiplerinin sayısı 1 kişi ise % 80’inden,
az olmamaktadır.
Alt sınır aylığı hakkında detaylı bilgi için, https://www.memurlar.net/haber/972476/ adreslerimiz ziyaret edilebilir.
Sonuç olarak, memur ister normal emekli, ister malulen emekli, ister engellilikten ötürü emekli olduğunda aylık hesaplama sistemi aynı olduğundan bir farklılık olmaz. Farklılık sadece kişilerin kendi hizmet, öğrenim vb. gibi durumlarından olur.
Memurun emekli olması ile emekli olmadan vefat etmesi halinde hak sahiplerine aylık hesaplama sistemi bir daha aynı olur, sadece hak sahiplerinin kişi sayısına gore bağlanacak aylık oranlarında farklılık olur.
Şayet tek dul eş olursa kişinin kendisi için hesaplanan aylığın tamamı ödenmez ve dul eş için aylık bağlama oranı kadar eksiltilir. Yani % 100’ü ödenmez, % 50’si veya % 75’i ödenir.
Örnekle konuyu açıklamak gerekirse; vefat edenin veya emeklinin kendisi için hesaplanan emekli aylığı 4000 TL. olsun. Bu tutar tek dul eş olduğunda ve aylık bağlama oranı % 75 olursa 3000 TL’ si, % 50’si olursa 2000 TL’si dul eşin aylık tutarı olur.
1 Eş ve 1 yetim olursa eşin oranı % 60 olduğunda ve tek çocuk için de % 30 olduğunda 4000 TL’nin 3600 TL’si dağıtılır, 400 TL’si verilmez. Ancak, 1 eş 3 yetim olursa 4000 TL’nin tamamı hak sahiplerine aylık bağlama oranlarında ödenir.
böyle paylaştırmada, memurun kendisi için hesaplanacak olan toplam aylık tutarını hiç bir zaman geçmez.
Emekli ikramiye tutarı ise memurun emekli olduğunda alacağı tutar ile emekli olmadan vefat halinde hak sahiplerine ödenecek tutar aynı olur ve hiç bir eksilme olmaz. Vefat halinde emekli ikramiye fiyatlarının tamamı hak sahiplerine aylık bağlama oranlarına nazaran ödenir. Örnek; Memurun kendisi emekli olsa idi diyelim 150.000 TL ikramiye alacaksa, gorevde vefat halinde bu tutar tek dul eş olduğunda tamamı, l eş l yetim, 2 yetim, 3 yetim 4 yetim de olsa bir daha tamamı hak sahiplerine hiç bir eksiltme yapılmadan ödenir.
5510 sayılı Kanuna tabi memurun emekli olduktan daha sonra veya bakılırsavde iken vefat etmesi durumunda hak sahiplerinin aylıkları
5510 sayılı Kanunun getirmiş olduğu sisteme dahil memurun vefat etmesi durumunda hak sahiplerine bağlanan aylığın hesaplanmasında memurun almakta olduğu veya bağlanmasına hak kazandığı yaşlılık aylığı tutarı esas alınır. Yani, memur ister emekli ister emekli olmadan gorevde iken vefat halinde memur için SGK tarafınca hesaplanacak olan aylık fiyatları esas alınmaktadır.
Aylıkların hak sahiplerine paylaşım oranı
Dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise işçi, esnaf, memur olarak veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı niçiniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i, çocuklar içinse % 25’i oranında ödenmektedir.
Burada da hak sahipliği sayısına nazaran ya tamamı, ya da bir kısmı kesilerek ödeme yapılır.
5510 sayılı Kanuna nazaran emekli aylığı hesaplanma sistemi
Sitemize zaman zaman yapılan müracaatlarda ve yorumlarda 5510 sayılı Kanuna tabi memurların aylık ve emekli ikramiye fiyatlarının hesabına istenilmektedir.
Ancak 5510 sayılı Kanuna tabi memurlar için sitemizde net bir hesaplama yapılması mümkün olmamaktadır. Zira, 5510 sayılı Kanuna tabi memurların yaşlılık aylığı, engellilikten ötürü yaşlılık aylığı, malullük aylığı gibi yapılacak hesaplamalarda memurun tüm çalışma yaşamı süresince SGK prime esas hasılatları, ortalama aylık hasılatları, güncelleme katsayısı vb. gibi bilinmesi gereken verilere ihtiyaç olmakta, bunun ise tarafımızca veya ziyaretçilerimizce bilinmesi mümkün olmadığından (özellikle prime esas hasılatları) bu mevzularda bir hesaplama yapmamız da mümkün olmamaktadır. Tahmini bir hesaplama yapılması da aslına bakarsanız net bir bilgiyi içermeyecek ve yanıltıcı bilgi ve hesaplamalara yol açabilecektir. zaten, kişilerin çalışma hayatları içerisindeki toplam hasılatları da farklı olabilmektedir. Bu niçinle de kişi bazında bir hesaplama yapılması da mümkün olamamaktadır. SGK prime esas hasılatların SGK sistemlerinde olduğu bilindiğinden aylık konusunda net bilginin de SGK tarafınca öğrenilmesi gerektiğini belirtebiliriz.
Ancak, özetle şunu belirtmek isteriz. Her durumda 5510 sayılı Kanuna tabi memurların bakılırsav aylıklarının tamamı prime esas hasılatlarda dikkate alınmış olsa da 5510 sayılı Kanunun getirmiş olduğu sistemdeki emekli aylığı bağlanması hesabının 5434 sayılı Kanunun getirmiş olduğu sistemdeki emekli aylığı bağlanması hesabıyla kıyaslanmaz.
Şöyle ki; 5434 sayılı Kanuna tabi aylık hesabında tüm çalışma süresindeki primlerin ortalamasının etkisi olmayıp memurluk süresi içerisinde bulunduğu ve en yüksek aylık bağlamaya imkan veren konumu esas alınmaktadır. 5510 sayılı Kanuna gore ise bunun tamamıyla aksine tüm çalışma süresi içerisinde almış olduğu bakılırsav aylıkları ve prime esas kazanç fiyatları memurun emekli aylığını belirlemede büyük etkendir. Yüksek maaş alınma ile düşük maaş alınma bağlanacak olan aylığı etkilemektedir. Bu bakımdan 5510 sayılı Kanuna tabi olanların prime esas hasılatları ne kadar yüksekse o kadar yüksek, ne kadar az ise o kadar da az emekli aylığı ödenmesinin kaçınılmaz olacağı, değerlendirilmektedir.
Emekli olan kişinin emekli aylığı tutarı ile hak sahiplerine ödenecek hak sahipliği aylık tutarı hak sahibi sayısına nazaran farklı olabilir, ancak emekli ikramiye ödemesi tutarı aynı olur, değişmez.
Konunun net olarak anlaşılabilmesi için yazımızda detaylı olarak izah etmekteyiz.
Bugün için emekliliği hak kazanmış kişiler genel olarak 5434 sayılı Kanuna tabi memurlardır. Bu niçinle konuyu 5434 sayılı Kanun bağlamında değerlendirmekteyiz.
5434 sayılı Kanuna tabi memurların normal şartlarda emekli olabilmeleri için hem hizmet aynı zamanda emeklilik yaşını tamamlamaları gerekmektedir.
bakılırsave başladıktan daha sonra rahatsızlığı ortaya çıkan memurların ise yaş şartı aranmadan sadece en az 10 hizmet senelerının bulunması şartıyla malulen emekli olmaları da mümkündür. Bunun için de kişilerin talebi ve SGK Sağlık Kurulunun kişi hakkında çalışarak yaşamını kazanamayacak derecede malul olduğu sonucunın verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, malullük aylığına hak kazanamayıp, bakılırsave girdikten daha sonra çalışma gücü kaybı ortaya çıkanlara yönelik de erken emeklilik söz mevzusudur, ancak bu malulen emeklilik olmayıp engellilikten ötürü emekli aylığı bağlanmasına yöneliktir. Bunun için de, bakılırsave başladıktan daha sonra çalışma gücü kaybı oranları SGK Sağlık Kurulunca incelenmesi neticesinde;
% 50 – 59 içinde olduğu sonucu verildiğinde memurun en az 5760 gün (16 yıl),
% 40 – 49 içinde olduğu sonucu verildiğinde ise memurun en az 6480 (18 yıl),
SGK primleri ödenmiş hizmetlerinin olması gerekmektedir. böyle olduğunda yaşlılık aylığı bağlanması mümkün olmaktadır.
Normal emekli, malul olarak emekli ve çalışma gücü kaybı niçiniyle emekli olma halinde aylık ve ikramiye fiyatları farklı olur mu?
5434 sayılı Kanunun getirmiş olduğu sistemde, normal emekli, malul olarak emekli ve çalışma gücü kaybı niçiniyle emekli olma halinde memurun bakılırsavde iken almakta olduğu nazaranv aylıkları esas alınmaz, bu sistemde aylık ve ikramiye hesaplanmasında esas alınan kalemler bulunur, bu kalemler de;
Memurun;
-Kadro gorev unvanı,
-Derece ve kademesi ve göstergesi,
– Ek göstergesi,
Ayrıca; Taban aylığı, Kıdem Aylığı, Ek gösterge aralığına bakılırsa belirlenen Emeklilik tazminat oranı ve güncel memur maaş katsayısıdır.
Bu kalemler esas alındığında, hesaplanan aylık ve ikramiye fiyatları ortaya çıkar. Bu niçinle bir farklılık olmaz.
Farklı fiyatların ortaya çıkması hangi hallerde mümkün olmaktadır?
Memurların hizmet senelerı, gorev unvanları, ek gösterge, derece/kademe vb. gibi durumların farklı olması halinde hesaplanan tutarlar farklı olur, bu durumda normal bir durumdur.
Yani, bir memurun 27 yıl hizmeti var, diğer memurun 25 yıl hizmeti var. bir daha bir memurun ek göstergesi 1600, ötekinin 2200. bir daha bir memur mühendis, öğretmen, diğeri normal memur statüsünde. Bu durumlarda doğal olarak hesaplanan tutar hem aylık aynı zamanda ikramiye açısından farklı olur. Bu hesaplamalar,
https://www.memurlar.net/hesaplama/emekli-maas/ adresimizden yapılabilir.
5434sayılı Kanuna nazaran hak sahipliği aylığı
5434 sayılı Kanuna bakılırsa hak sahipliği aylığında memurun kendisine bağlanacak olan aylık bağlanma sistemi uygulanır. Ancak bu sistem kararı ortaya çıkan aylık tutarının tamamı veya bir kısmı hak sahiplerinin sayıları dikkate alınarak aylık bağlama oranlarına gore dağıtımı yapılır.
Memurun kendisine ödenecek olan emekli ikramiye tutarını ise kesintisiz bir daha hak sahiplerinin aylık bağlama oranlarına gore tamamı ödenir. Ayrıca, şayet memur nazaranvde iken vefat ederse memurun kendisine ödenmeyecek olan ilk katsayı artışından ötürü gelecek artış oranı kadar hak sahiplerine de fark ikramiye tutarı ödenir. Bu ödeme sadece nazaranvde iken ölüm hali için geçerlidir, emekli olduktan daha sonra ölümleri kapsamaz.
Hak sahipleri, yani dul ve yetimleri için hesaplama sistemi nasıldır?
bakılırsavde iken vefat eden memur için, aynı emekli aylığı hesabında uygulanan kalemler uygulanır ve bakılırsavi, derecesi, kademesi, göstergesi, ek göstergesi, hizmet yılı, taban aylığı, kıdem aylığı, emeklilik tazminatı kalemleri ile güncel memur maaş katsayısı esas alınarak yapılacak olan hesaplama kararı ortaya çıkan tutarın;
1- Dul eşler için (karı veya koca) % 50’si, şayet dul eşlerden başka aylık bağlanacak yetim yoksa dul eşlerin aylık oranı % 75’i,
2- Yetimler kapsamındaki çocuklarla vefat edenin anne veya babasının her biri için ise % 25′ i,
tutarında ödenmektedir.
Dul ve yetimlerin aylık oranlarına ilişkin örnekler
Aylık bağlanan tek eş olması halinde aylık oranı % 75 olur (15/20). Şayet dul eş memur veya memur emeklisi ise bu defa aylık oranı % 50 (10/20) olur.
Bir eş, bir yetim olduğunda ise eş % 60 (12/20) , tek çocuk % 30 (6/20) olur.
Eş memur veya memur emeklisi ise eş % 50 (10/20) , tek çocuk % 30 (6/20) olur.
Bir eş, iki yetim olduğunda eş % 50 (10/20) , çocukların her biri % 25’er (5/20’şer) olur.
Bir eş, üç yetim olduğunda bir daha eş % 50 )10/25) , çocukların her biri % 25’er (5/25’er) olur.
Emekli ikramiyesi tutarının tamamı hak sahiplerine aylık bağlama oranlarında dağıtılır. Bu tutarda bir eksilme olmaz.
5434 sayılı Kanuna tabi memurlar ve hak sahiplerinde en az ödenecek aylık tutarı
5434 sayılı Kanuna tabi uygulanan sistemde, hem memur emeklileri için aynı zamanda hak sahipleri için yapılacak ödeme fiyatlarının alt sınırı bulunur. Yani, bir memur için kendi durumuna nazaran hesaplanan sistem, şayet alt sınır hesabı ile yapılan hesaplamadan daha az ise alt sınır aylığına yükseltilerek ödeme yapılır. Bu sistem, normal emeklilik, malulen emeklilik, hak sahiplerine ödenecek fiyatların tamamı için geçerlidir. Bu sistemin oranları da şu biçimdedir;
– Hak sahiplerinin sayısı 3 veya daha fazla ise, yani 1 eş 3 yetim veya 4 yetim gibi olması halinde alt sınır aylık hesabı tutarının tamamından,
– Hak sahiplerinin sayısı 2 kişi ise % 90’ından,
– Hak sahiplerinin sayısı 1 kişi ise % 80’inden,
az olmamaktadır.
Alt sınır aylığı hakkında detaylı bilgi için, https://www.memurlar.net/haber/972476/ adreslerimiz ziyaret edilebilir.
Sonuç olarak, memur ister normal emekli, ister malulen emekli, ister engellilikten ötürü emekli olduğunda aylık hesaplama sistemi aynı olduğundan bir farklılık olmaz. Farklılık sadece kişilerin kendi hizmet, öğrenim vb. gibi durumlarından olur.
Memurun emekli olması ile emekli olmadan vefat etmesi halinde hak sahiplerine aylık hesaplama sistemi bir daha aynı olur, sadece hak sahiplerinin kişi sayısına gore bağlanacak aylık oranlarında farklılık olur.
Şayet tek dul eş olursa kişinin kendisi için hesaplanan aylığın tamamı ödenmez ve dul eş için aylık bağlama oranı kadar eksiltilir. Yani % 100’ü ödenmez, % 50’si veya % 75’i ödenir.
Örnekle konuyu açıklamak gerekirse; vefat edenin veya emeklinin kendisi için hesaplanan emekli aylığı 4000 TL. olsun. Bu tutar tek dul eş olduğunda ve aylık bağlama oranı % 75 olursa 3000 TL’ si, % 50’si olursa 2000 TL’si dul eşin aylık tutarı olur.
1 Eş ve 1 yetim olursa eşin oranı % 60 olduğunda ve tek çocuk için de % 30 olduğunda 4000 TL’nin 3600 TL’si dağıtılır, 400 TL’si verilmez. Ancak, 1 eş 3 yetim olursa 4000 TL’nin tamamı hak sahiplerine aylık bağlama oranlarında ödenir.
böyle paylaştırmada, memurun kendisi için hesaplanacak olan toplam aylık tutarını hiç bir zaman geçmez.
Emekli ikramiye tutarı ise memurun emekli olduğunda alacağı tutar ile emekli olmadan vefat halinde hak sahiplerine ödenecek tutar aynı olur ve hiç bir eksilme olmaz. Vefat halinde emekli ikramiye fiyatlarının tamamı hak sahiplerine aylık bağlama oranlarına nazaran ödenir. Örnek; Memurun kendisi emekli olsa idi diyelim 150.000 TL ikramiye alacaksa, gorevde vefat halinde bu tutar tek dul eş olduğunda tamamı, l eş l yetim, 2 yetim, 3 yetim 4 yetim de olsa bir daha tamamı hak sahiplerine hiç bir eksiltme yapılmadan ödenir.
5510 sayılı Kanuna tabi memurun emekli olduktan daha sonra veya bakılırsavde iken vefat etmesi durumunda hak sahiplerinin aylıkları
5510 sayılı Kanunun getirmiş olduğu sisteme dahil memurun vefat etmesi durumunda hak sahiplerine bağlanan aylığın hesaplanmasında memurun almakta olduğu veya bağlanmasına hak kazandığı yaşlılık aylığı tutarı esas alınır. Yani, memur ister emekli ister emekli olmadan gorevde iken vefat halinde memur için SGK tarafınca hesaplanacak olan aylık fiyatları esas alınmaktadır.
Aylıkların hak sahiplerine paylaşım oranı
Dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise işçi, esnaf, memur olarak veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı niçiniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i, çocuklar içinse % 25’i oranında ödenmektedir.
Burada da hak sahipliği sayısına nazaran ya tamamı, ya da bir kısmı kesilerek ödeme yapılır.
5510 sayılı Kanuna nazaran emekli aylığı hesaplanma sistemi
Sitemize zaman zaman yapılan müracaatlarda ve yorumlarda 5510 sayılı Kanuna tabi memurların aylık ve emekli ikramiye fiyatlarının hesabına istenilmektedir.
Ancak 5510 sayılı Kanuna tabi memurlar için sitemizde net bir hesaplama yapılması mümkün olmamaktadır. Zira, 5510 sayılı Kanuna tabi memurların yaşlılık aylığı, engellilikten ötürü yaşlılık aylığı, malullük aylığı gibi yapılacak hesaplamalarda memurun tüm çalışma yaşamı süresince SGK prime esas hasılatları, ortalama aylık hasılatları, güncelleme katsayısı vb. gibi bilinmesi gereken verilere ihtiyaç olmakta, bunun ise tarafımızca veya ziyaretçilerimizce bilinmesi mümkün olmadığından (özellikle prime esas hasılatları) bu mevzularda bir hesaplama yapmamız da mümkün olmamaktadır. Tahmini bir hesaplama yapılması da aslına bakarsanız net bir bilgiyi içermeyecek ve yanıltıcı bilgi ve hesaplamalara yol açabilecektir. zaten, kişilerin çalışma hayatları içerisindeki toplam hasılatları da farklı olabilmektedir. Bu niçinle de kişi bazında bir hesaplama yapılması da mümkün olamamaktadır. SGK prime esas hasılatların SGK sistemlerinde olduğu bilindiğinden aylık konusunda net bilginin de SGK tarafınca öğrenilmesi gerektiğini belirtebiliriz.
Ancak, özetle şunu belirtmek isteriz. Her durumda 5510 sayılı Kanuna tabi memurların bakılırsav aylıklarının tamamı prime esas hasılatlarda dikkate alınmış olsa da 5510 sayılı Kanunun getirmiş olduğu sistemdeki emekli aylığı bağlanması hesabının 5434 sayılı Kanunun getirmiş olduğu sistemdeki emekli aylığı bağlanması hesabıyla kıyaslanmaz.
Şöyle ki; 5434 sayılı Kanuna tabi aylık hesabında tüm çalışma süresindeki primlerin ortalamasının etkisi olmayıp memurluk süresi içerisinde bulunduğu ve en yüksek aylık bağlamaya imkan veren konumu esas alınmaktadır. 5510 sayılı Kanuna gore ise bunun tamamıyla aksine tüm çalışma süresi içerisinde almış olduğu bakılırsav aylıkları ve prime esas kazanç fiyatları memurun emekli aylığını belirlemede büyük etkendir. Yüksek maaş alınma ile düşük maaş alınma bağlanacak olan aylığı etkilemektedir. Bu bakımdan 5510 sayılı Kanuna tabi olanların prime esas hasılatları ne kadar yüksekse o kadar yüksek, ne kadar az ise o kadar da az emekli aylığı ödenmesinin kaçınılmaz olacağı, değerlendirilmektedir.