İmitasyon olarak tabir edilen düzmece eser pazarı dünyada 460 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. OECD ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisinin bir raporuna nazaran; Çin ve Türkiye pazarın en büyük oyuncuları… Birleşik Arap Emirlikleri ve Singapur ile bir arada bu dört ülke, toplam bölümün yüze 80’ine hakim. Araştırmalara nazaran, dünyada en çok geçersiz eser dokuma ve ayakkabı bölümünde yapılıyor. Bunu parfüm, oyuncak ve saat izliyor. Türkiye’de ise en çok geçersiz eser dokuma dalında üretiliyor. Özelikle giysi ve ayakkabı konusunda Versace, Gucci, Armani, Dolce & Gabbana, Dior ve Prada üzere dünya markaların imitasyon eserleri, Türkiye’de imal ediliyor. Çin ve Hong Kong’da ise yüklü olarak elektronik eserler ve saat imitasyonları yapılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri ise uydurma parfüm konusunda en büyük pazar.
MERKEZ ÜSSÜ MERTER
Türkiye’deki uydurma eser pazarının büyüklüğünün (yıllık ciro ve yatırımlar meblağı olarak) 20 milyar doları bulduğu varsayım ediliyor. Hatta bavul ticareti ile dokuma ihracatının büyük kısmı bu eserler ile gerçekleşiyor. Geçersiz eser pazarı Merter, Laleli ve Osmanbey üçgeninde dönüyor. Merter ve Günbakılırsan bu işte üretimin kalbi olarak nitelendiriliyor. Satış kısmı Laleli, Osmanbey ve Kapalıçarşı’da yapılıyor. Hususla ilgili ticaret bakanlığı sıkı kontrol yapıyor. Her ay üretim yeri ve depolara baskınlar düzenleniyor. Tüm önlemlere karşın üretim ve satış bir biçimde devam ediyor.
DEFİLESİ BİLE VAR
Türkiye, yurt haricinde imitasyon cenneti olarak biliniyor. Üretim konusunda birinci sınıf eserleri ile tanınıyor. Bilhassa imitasyon kıyafet, çanta ve ayakkabı üretiminde dünyada adeta bir numara. Yurt haricinden sadece bu eserleri almak için binlerce turist geliyor. Bavul ticareti olarak bilinen usul ile eserler yurt dışına satılıyor. Bu işin büyük üreticileri, ülkemizde defile bile düzenliyor. Dünya devi markaların en büyük fikri mülkiyet sorunu yaşadığı ülkelerin başında Türkiye geliyor.
ÜNLÜLERE DE SATILIYOR
İmitasyon bölümünün en büyük iki şirketinin sahibi mevzuyu ayrıntılıca gazetemize anlattı: Dünya devi markaların şaşkınlıkla izlediği ve dava açtığı bu şirketler, her yıl milyonlarca dolar ihracat gerçekleştiriyor. Ayrıyeten iç piyasaya önemli biçimde eser veriyorlar. Şirketin sahibi iş adamı şöyleki anlatıyor: Yüklü ihracat çalışırız ya da iç piyasaya toptan eser veririz. Fakat birtakım özel müşterilerimiz var. Futbolcular, sanatkarlar, iş adamları hatta bürokratlar var. örneğin ünlü sanatçı H.A, futbolcu V.D, B.Y, bir daha müzikçi S.S, hatta son günlerde oldukcaça gündemde olan İtalyan D.Z bile bizden alıyor… Sonuç olarak imitasyon da olsa bu işin büyük bir iktisadı var; dal önemli manada yatırım, üretim, istihdam ve ihracata imza atıyor. -BİTTİ-
VİTRİNDE ESER YOK, DEPODA SERGİLENİYOR
İmitasyon kesiminde üretim, yüklü olarak Günbakılırsan ve Merter’de gerçekleşiyor. Dalı denetim eden büyük firmaların Hadımköy’de de fabrikaları bulunuyor. Ayrıyeten atölyelerde merdiven altı üretim de yapılıyor. Baskınlara yakalanmamak ismine üretim safhasına bilhassa dikkat ediliyor. Gece üretiminin daha sık yapıldığı tabir ediliyor. Fabrikadan çıkan mallar Merter, Osmanbey, Laleli ve Kapalıçarşı’daki perakende mağazalarına gönderiliyor. Mağazaların vitrinlerinde değil, art depolarında yahut kapalı kısımlarında eserler sergileniyor.
KAAN ZENGİNLİ
MERKEZ ÜSSÜ MERTER
Türkiye’deki uydurma eser pazarının büyüklüğünün (yıllık ciro ve yatırımlar meblağı olarak) 20 milyar doları bulduğu varsayım ediliyor. Hatta bavul ticareti ile dokuma ihracatının büyük kısmı bu eserler ile gerçekleşiyor. Geçersiz eser pazarı Merter, Laleli ve Osmanbey üçgeninde dönüyor. Merter ve Günbakılırsan bu işte üretimin kalbi olarak nitelendiriliyor. Satış kısmı Laleli, Osmanbey ve Kapalıçarşı’da yapılıyor. Hususla ilgili ticaret bakanlığı sıkı kontrol yapıyor. Her ay üretim yeri ve depolara baskınlar düzenleniyor. Tüm önlemlere karşın üretim ve satış bir biçimde devam ediyor.
DEFİLESİ BİLE VAR
Türkiye, yurt haricinde imitasyon cenneti olarak biliniyor. Üretim konusunda birinci sınıf eserleri ile tanınıyor. Bilhassa imitasyon kıyafet, çanta ve ayakkabı üretiminde dünyada adeta bir numara. Yurt haricinden sadece bu eserleri almak için binlerce turist geliyor. Bavul ticareti olarak bilinen usul ile eserler yurt dışına satılıyor. Bu işin büyük üreticileri, ülkemizde defile bile düzenliyor. Dünya devi markaların en büyük fikri mülkiyet sorunu yaşadığı ülkelerin başında Türkiye geliyor.
ÜNLÜLERE DE SATILIYOR
İmitasyon bölümünün en büyük iki şirketinin sahibi mevzuyu ayrıntılıca gazetemize anlattı: Dünya devi markaların şaşkınlıkla izlediği ve dava açtığı bu şirketler, her yıl milyonlarca dolar ihracat gerçekleştiriyor. Ayrıyeten iç piyasaya önemli biçimde eser veriyorlar. Şirketin sahibi iş adamı şöyleki anlatıyor: Yüklü ihracat çalışırız ya da iç piyasaya toptan eser veririz. Fakat birtakım özel müşterilerimiz var. Futbolcular, sanatkarlar, iş adamları hatta bürokratlar var. örneğin ünlü sanatçı H.A, futbolcu V.D, B.Y, bir daha müzikçi S.S, hatta son günlerde oldukcaça gündemde olan İtalyan D.Z bile bizden alıyor… Sonuç olarak imitasyon da olsa bu işin büyük bir iktisadı var; dal önemli manada yatırım, üretim, istihdam ve ihracata imza atıyor. -BİTTİ-
VİTRİNDE ESER YOK, DEPODA SERGİLENİYOR
İmitasyon kesiminde üretim, yüklü olarak Günbakılırsan ve Merter’de gerçekleşiyor. Dalı denetim eden büyük firmaların Hadımköy’de de fabrikaları bulunuyor. Ayrıyeten atölyelerde merdiven altı üretim de yapılıyor. Baskınlara yakalanmamak ismine üretim safhasına bilhassa dikkat ediliyor. Gece üretiminin daha sık yapıldığı tabir ediliyor. Fabrikadan çıkan mallar Merter, Osmanbey, Laleli ve Kapalıçarşı’daki perakende mağazalarına gönderiliyor. Mağazaların vitrinlerinde değil, art depolarında yahut kapalı kısımlarında eserler sergileniyor.
KAAN ZENGİNLİ