Çalışanına ‘pis köle’ diyen ilçe müftüsüyle ilgili değerli karar

Adanali

Member
İlk derece mahkemesince açılan dava aşağıdaki gerekçe ile reddedilmiştir.

Davacının mahiyetinde çalışan memurlara direk cinsellik içeren mesajlar olmamakla beraber, gerek gönderilen mesajların zaman içinderı ve içeriği itibariyle gerekse de gönderilen mesajların muhatapları itibariyle taşıdığı mesleki sıfata aykırı bir halde yanlış anlaşılmaya müsait oldukça sayıda mesaj gönderdiği ve bu mesajlarda maiyetinde çalışan personele hitaben ‘köle, pis köle, pis köpek, köpek, köpeklik yapma…” gibi hakaret içeren ifadeler kullandığısoruşturma raporu ile sabittir.

Danıştay 12. Dairesi bu sonucu onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

ESAS NO: 2021/171

KARAR NO: 2021/756


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

VEKİLİ: Av. .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Başkanlığı / .

VEKİLİ: I. Hukuk Müşaviri.

İSTEMİN KONUSU:

. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı sonucunın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.


YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:


Trabzon İli, . İlçe Müftüsü olarak gorev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5/1-(b) maddesinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 98/b maddesi gereğince bakılırsavine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın. tarih ve. sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük hakları zararlarının faiziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi sonucunın özeti:

. İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı sonucuyla;

davacının ifa ettiği bakılırsav bakımından, gerek İslam dininin öngördüğü emir ve yasaklara, gerekse toplumun örf ve adetleri ile genel ahlak kurallarına uygun bir yaşam sürdürerek etrafına örnek olarak manevi yönden önderlik etmesi gerektiği açık olup, dosyadaki bilgi ve bilgeler ile davacı hakkında yapılan soruşturma kapsamında alınan ifadelerin beraber değerlendirilmesinden; davacının mahiyetinde çalışan memurlara direk cinsellik içeren mesajlar olmamakla beraber, gerek gönderilen mesajların zaman içinderı ve içeriği itibariyle gerekse de gönderilen mesajların muhatapları itibariyle taşıdığı mesleki sıfata aykırı bir halde yanlış anlaşılmaya müsait oldukca sayıda mesaj gönderdiği ve bu mesajlarda maiyetinde çalışan personele hitaben ‘köle, pis köle, pis köpek, köpek, köpeklik yapma…” gibi hakaret içeren ifadeler kullandığı, ilçe müftüsü olarak gorev yaptığı yerde bir caminin imam hatibi olan şahsın eşine gönderdiği mesajların da mesleki konumu ve durumu ile bağdaşmadığı, mesajlaşma içeriklerinin ekran görüntülerinin dosyada mevcut olduğu, söz konusu mesajların bu kapsamda farklı içerik ve anlamda kabul görmeye de müsait olduğu, olayın savcılığa intikal ettirilmesinin akabinde davacı hakkında soruşturma açıldığı ve halihazırda . Asliye Ceza Mahkemesi’nin . Esas sayılı dosyasında ‘Sesli, Yazılı veya Görüntülü bir ileti ile Hakaret’ ve ‘Cinsel Taciz’ suçlarından sanık sıfatı ile yargılamasının devam ettiği, söz konusu hususların da dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerle sabit olduğunun görüldüğü, bu durumda, dosyadaki bilgi ve belgeler ile soruşturma raporunda bulunan ifadelerin beraber değerlendirilmesinden; aktarılan fiilleri sübuta eren davacının, söz konusu eylem ve davranışları ve yürüttüğü kamu hizmetinin niteliği göz önüne alındığında, itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun etrafında bilinir olduğu şeklindeki ortak nitelikleri taşıma şeklindeki atanma şartlarını kaybettiği sonuç ve kanaatine varıldığından, bakılırsavine son verilmesine yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer yandan, dava konusu işlem hukuka uygun olduğundan davacının mahrum kaldığı parasal hakların yasal faiziyle beraber tazmini talebinin de reddi gerekeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi sonucunın özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı sonucuyla;


İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi sonucunın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafınca ileri sürülen iddiaların söz konusu sonucun kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği sebebi öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:


Davacı tarafınca; ifadelerin çelişkili ve tutarsız olduğu, mesajlarda cinsel içerikli yazışma olmadığı, başka tanıkların ifadesi alınmadığı, yanlış anlaşılmaya niçiniyet verecek yazışma olmadığı ve ölçülülük ilkesine aykırılık olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafınca; dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendinde, memurluğa alınacaklarda aranacak özel şartlar içinde, “kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak” şartına yer verilmiş; 98. maddesinin (b) bendinde, memurların “memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının daha sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi” hali, Devlet memurluğunu daha sonra erdiren sebepler içinde sayılmıştır.

Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, “Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun etrafında bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak” Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarına atanacaklarda aranacak genel şartlar içinde sayılmıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda bakılırsav yapan personelin; 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendi ile aynı Kanun’un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca Yönetmelikte aranılan “itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun etrafında bilinir olduğu” şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle nazaranvine son verme işleminin tesisi için, ”İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunmasının” yanında diğer bir şart olarak ”bu eylemin etrafında bilinir olması gerektiği” ancak, bu iki şartın beraber gerçekleşmesi durumunda gorevine son verilebileceği açıktır.

Uyuşmazlıkta, davacının ortak niteliği kaybettiğinden bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, dosyada yer verilen bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacıya atfedilen fiil ve davranışların alenileştiğine, mesleğine ya da sosyal çevresine yansımaları olduğuna ilişkin yeterli bir bulgunun olmadığı, ötürüsıyla, davacıya isnat edilen fiillerin yönetmelikte aranan etrafında bilinir olduğu hususunun her türlü şüpheden uzak, somut, inandırıcı ve tereddüte yer bırakmayacak kesin deliller ile ispat edilemediği, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5/1-(b) maddesinde düzenlenen “…itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun etrafında bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak” şartını kaybettiğinden bahsedilemeyeceği kararına ulaşıldığından, anılan fiilli niçiniyle davacının nazaranvine son verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi sonucuna yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi sonucunın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten daha sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz niçinleri sonucun bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR kararı:

Açıklanan niçinlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi sonucuna karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:.. sayılı sonucunın ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Kullanılmayan .-TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine,

5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama sonucunın taraflara tebliğini ve bir meselain de . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın . İdare Mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
 
Üst