“Rus güç kaynaklarının reddedilmesi, tüm üretim ve tedarik zincirini çökertebilir.”
Bu kelamlar, Alman kimya şirketi Covestro Genel Müdürü Markus Steilemann’a ilişkin. Ukrayna’dan defaatle gelen ‘Rusya’dan petrol ve doğalgaz ihracatını yasaklayın’ talebine karşın, Avrupa Birliği Rusya’ya yalnızca kademeli kömür ambargosu uyguluyor. Birlik ortasından Rusya’nın güç kaynaklarına karşı yaptırım sonucu sesleri çıkıyor lakin bu bahiste bir birlik sağlanamıyor. Çünkü, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Berlin, Budapeşte ve Viyana’nın Rus gazına ambargo koyulmasına karşı olduğunu da deklare etti.
Avrupa Rusya’dan ne kadar güç ithal ediyor?
Milletlerarası Güç Ajansı’na bakılırsa, 2021’de ise Avrupa Birliği, Rusya’dan 155 milyar metreküp doğalgaz ithal ederek AB gaz ithalatının yaklaşık yüzde 45’ini ve toplam gaz tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturdu. Almanya ithal ettiği doğalgazın neredeyse yarısını Rusya’dan alırken, Macaristan’da bu oran yüzde 40. Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Rusya’nın bu hususta en büyük alıcısı Avrupa Birliği. Rus petrolüne en çok bağımlı olan ülkeler ise başta Almanya olmak üzere Drujba petrol boru sınırı güzergahındaki ülkeler.
Fakat Avrupa ile Rusya içindeki ticareti sadece güç kaynakları oluşturmuyor. Rusya hem de dünyanın en büyük buğday ihracatçısı ve biroldukca Avrupa ülkesi gübre arzının yarısından fazlası için Rusya’ya güveniyor. Avrupa’nın Rusya’nın Donbass operasyonu daha sonra yaptırımlara maruz bıraktığı ülkeyi büsbütün dışlaması mümkün mü? İktisat muharriri gazeteci Recep Erçin Sputnik’e kıymetlendirdi.
‘Avrupa’da kısa yahut orta vadede Rus güç kaynaklarının sıfırlanması mümkün değil’
Erçin’e göre bunun olması muhakkak mümkün değil. Erçin “Kısa vadede Rusya’dan sağlanan güç kaynaklarına ve tedariğe olan muhtaçlık azaltılabilir, bu güç lakin yapılabilir. Fakat kısa ve orta vadede sıfırlanması mümkün değil” tabirlerini kullandı. Rusya’nın kendisine uygulanan yaptırımlara karşı önlem aldığını hatırlatan Erçin “Bu önlemler otomotivde çip krizini artırabilir. Çip üretimindeki birtakım ham unsurlar Rusya tarafınca da tedarik edilyor. Ukrayna tarafınca da tedarik ediliyor. Bunların tedariğinde de kırılma olması dünya piyasalarını etkilemiş durumda” dedi.
‘Rus doğalgazına yaptırım gelmesi durumunda Avrupa endüstrisine kesintiler başlar’
Rusya’nın petrol ve doğalgaz ticaretine yönelik bir yaptırım gelmesi durumda neler olabileceğini kıymetlendiren Erçin “Bu kış Rusya’dan gelecek gazın Avrupa’nın yaptırımları yüzünden önemli oranda kesilmesi ve buna kâfi alternatif bulunamaması durumunda Türkiye’nin bu kış yaşadığı endüstride gaz kısıtlamasına gitme durumunu Avrupa ülkeleri de yaşayacaktır, bu kaçınılmaz. Cezayir, Katar ya da Amerika tarafınca bir tedarik bulundu diyelim, kışın soğuk geçmesi üzere ek gaz gereksinimlerinde bir daha karşılarına bu durum gelecektir. Aslında bence tüm kara Avrupasının istediği Ukrayna bir an evvel barış tesis edilmesi. Rusya da bunu istiyor, görüyoruz. Fakat bilhassa ABD ve İngiltere’nin başını çektiği Avrupa Birliği’ndeki memurlar, siyasetçi diyemeyiz onlara Amerika’nın memurları konumundalar, Borrel başta olmak üzere Rusya’ya karşı yaptırımlarda epeyce daha şahin davranıyorlar. Zira uygulamaya koymak istediği, diğer bir plan olduğu görülüyor. Ben onların petrol ve gaz meblağlarının yüksek olması belirli ki işlerine geliyor” diye konuştu.
‘Almanya en büyük petrokimya üreticilerinden, hammaddeyi Rusya’dan alıyorlar’
Alman sanayicilerinin Rusya’dan gelen doğalgazın kesilmesi konusunda kaygı yaşadığını aktaran Erçin “Almanya dünyanın en büyük petrokimya üreticilerinden biri. Bu petrokimya üretimini Rusya’dan gelen petrol ve türevleri, doğalgaz ile üretiyor, hammaddeyi Rusya’dan alıyor. Bu yaptırımlarla birebir petrokimya endüstrisinin tabanına dinamit döşüyorsunuz. Almanya önemli bir zahmet yaşayacak. Alman yetkilileri bunu biliyorlar, lakin yaptıkları bu 180 derece dönüş niye kaynaklanıyor, bunu düşünmek lazım. Fransa’da da seçimler var. 24 Nisan’da yapılacak 2. tipe Le Pen ve Macron kaldı. Burada Le Pen’in Rusya telaffuzları fazlaca enteresan. Mevcut Fransa hükümetinden daha fazla Rusya’yı anlayan bir telaffuz çıkıyor oradan. Avrupa’da da bir şeyler değişiyor. Bu yaptırımların Avrupa iktisadına ve raflarına yansıması konusunda toplumda ‘Rusya’dan kopalım’ havası yaratılıyor fakat asıl sorun fosil yakıtlardan bağımsızlık ve yerli kaynaklara yönelim isteği var. Fakat bu da kısa vadede mümkün değil” sözlerini kullandı ve ekledi:
‘Küresel güç krizi aslında Batı’nın kendi kendine icat ettiği bir durum’
“Bugün Almanya’nın tüketici enflasyonu yüzde 8’lere çıktı. Buradan güç meblağları tesirini çıkardığınızda yüzde 3’lerde, kabul edilebilir düzeylerde. Demek ki bugün ortasında yaşadığımız global güç krizi aslında Batı’nın kendi kendine icat ettiği bir durum. Bu da tüm dünyadaki petrol ve gaz fiyatlarının yüksek olması bir evvel mümkün olmayan yatakların mümkün hale gelmesini sağlıyor. Petrokimya üreticilerine daha epey imkan tanıyor. Lakin Rusya Avrupa’ya satamadığı gazı Asya’ya satma konusunda daha fazlaca işbirliği yapacaktır. Ancak bugün Avrupa Rusya’yı cezalandırırken, yarın Rusya Avrupa’yı cezalandırmak istediğinde ne sonuçlar doğacak, bunu düşünmek gerekiyor şimdiden.”
“Yaptırımların Rusya’ya da ziyanı olacaktır. Rusya’nın güç konusundaki harika güç pozisyonunda sarsılma olacaktır lakin bunun Avrupa refahına yansıması fazlaca daha sert olacaktır” diyen Erçin, “Rus halkı bu tip hususlara dirençli, Türkiye’nin enflasyona dirençli olması üzere. Bugün Avrupa’da yüzde 60 enflasyon olduğunu düşünebiliyor musunuz? Sokaklara dökülürler. Türkiye dirençli, Rusya yaptırımlara da kuşatmalar da dirençli. Bence şu anda Avrupa’da herkes bir an evvel barışın tesis edilmesini istiyor fakat Rusya lehine lakin aleyhine. Zira bunun Avrupa endüstrisine önemli tesirleri olacak. Bunun Türkiye’ye de tesiri de olacaktır” dedi.
‘Rusya’yı İran üzere tecrit edemezler, NATO’nun saldırganlığı dünyaya güç krizi yaşatıyor’
Tedarik zincirinin kırılmasının ve tüm dünyada artan enflasyon oranlarının NATO’nun saldırgan siyasetlerinden kaynaklandığını vurgulayan Erçin “Rusya’yı İran üzere tecrit edemezler, bu mümkün değil. Rusya epeyce büyük bir coğrafya, dünyanın en ülkesi. Dünyanın en güçlü fosil yakıtlarına, madenlerine sahip bir coğrafya. Rusya yalnızca Avrupa’ya güç satmıyor ve Rusya yalnızca Avrupa’dan ibaret değil. Büyük kentleri orada evet, ancak bir de Rusya’nın Pasifik’e açılan Vladivostok tarafı var. Rusya yalnızca Baltık Denizi’ne açılmıyor. Rusya’nın coğrafik olarak alternatifi daha fazla. Biraz daha güç ve maliyetli olacaktır, kararı Rus halkının ne kadar dirençli olması gösterecektir. Herkes Rusya’yı saldırgan olarak gösteriyor ancak saldırgan olan NATO. Bunu Batı’nın, Atlantikçilerin görmemesini anlarım lakin ben Türkiye’de yaşayan bir Türk vatandaşı olarak NATO’nun Rusya’ya karşı saldırganlığını gorebiliyorum. NATO’nun saldırganlığı şu anda dünyaya güç krizi yaşatıyor. Bu güç krizini Batı çıkardı” dedi ve ekledi:
“Bugün, Avrupa’nın de Türkiye’nin de dünyanın da enflasyonun müsebbibi NATO’nun saldırgan politikalarıdır. Yalnızca Rusya’dan ibaret değil, Libya’ya, Suriye’ye, Irak’a, Afganistan’a saldırdılar. Arap Baharı’nı çıkardılar. Venezuela’yı baskı altında tutuyorlar. İran’ı ablukaya almış durumdalar. Tüm bunları düşününce, dünyadaki tedarik zincirinin kırılması NATO’nun, Amerika’nın saldırgan politikalarıdır. Bunu görmemek için kör olmak lazım. Dünyadaki enflasyonun niçini NATO’nun saldırgan politikalarıdır. Tedarik zincirinin kırılması da dünyadaki ticari kutuplaşma. Çin Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre yapalım diyor, Amerika da kendi koyduğu kurallar artık kendi sömürüsüne yaramadığı için ‘gümrük duvarlarını yükselteceğim, ticaret savaşı başlatacağım, senden mal almayacağım’ diyor.”
Bu kelamlar, Alman kimya şirketi Covestro Genel Müdürü Markus Steilemann’a ilişkin. Ukrayna’dan defaatle gelen ‘Rusya’dan petrol ve doğalgaz ihracatını yasaklayın’ talebine karşın, Avrupa Birliği Rusya’ya yalnızca kademeli kömür ambargosu uyguluyor. Birlik ortasından Rusya’nın güç kaynaklarına karşı yaptırım sonucu sesleri çıkıyor lakin bu bahiste bir birlik sağlanamıyor. Çünkü, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Berlin, Budapeşte ve Viyana’nın Rus gazına ambargo koyulmasına karşı olduğunu da deklare etti.
Avrupa Rusya’dan ne kadar güç ithal ediyor?
Milletlerarası Güç Ajansı’na bakılırsa, 2021’de ise Avrupa Birliği, Rusya’dan 155 milyar metreküp doğalgaz ithal ederek AB gaz ithalatının yaklaşık yüzde 45’ini ve toplam gaz tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturdu. Almanya ithal ettiği doğalgazın neredeyse yarısını Rusya’dan alırken, Macaristan’da bu oran yüzde 40. Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Rusya’nın bu hususta en büyük alıcısı Avrupa Birliği. Rus petrolüne en çok bağımlı olan ülkeler ise başta Almanya olmak üzere Drujba petrol boru sınırı güzergahındaki ülkeler.
Fakat Avrupa ile Rusya içindeki ticareti sadece güç kaynakları oluşturmuyor. Rusya hem de dünyanın en büyük buğday ihracatçısı ve biroldukca Avrupa ülkesi gübre arzının yarısından fazlası için Rusya’ya güveniyor. Avrupa’nın Rusya’nın Donbass operasyonu daha sonra yaptırımlara maruz bıraktığı ülkeyi büsbütün dışlaması mümkün mü? İktisat muharriri gazeteci Recep Erçin Sputnik’e kıymetlendirdi.
‘Avrupa’da kısa yahut orta vadede Rus güç kaynaklarının sıfırlanması mümkün değil’
Erçin’e göre bunun olması muhakkak mümkün değil. Erçin “Kısa vadede Rusya’dan sağlanan güç kaynaklarına ve tedariğe olan muhtaçlık azaltılabilir, bu güç lakin yapılabilir. Fakat kısa ve orta vadede sıfırlanması mümkün değil” tabirlerini kullandı. Rusya’nın kendisine uygulanan yaptırımlara karşı önlem aldığını hatırlatan Erçin “Bu önlemler otomotivde çip krizini artırabilir. Çip üretimindeki birtakım ham unsurlar Rusya tarafınca da tedarik edilyor. Ukrayna tarafınca da tedarik ediliyor. Bunların tedariğinde de kırılma olması dünya piyasalarını etkilemiş durumda” dedi.
‘Rus doğalgazına yaptırım gelmesi durumunda Avrupa endüstrisine kesintiler başlar’
Rusya’nın petrol ve doğalgaz ticaretine yönelik bir yaptırım gelmesi durumda neler olabileceğini kıymetlendiren Erçin “Bu kış Rusya’dan gelecek gazın Avrupa’nın yaptırımları yüzünden önemli oranda kesilmesi ve buna kâfi alternatif bulunamaması durumunda Türkiye’nin bu kış yaşadığı endüstride gaz kısıtlamasına gitme durumunu Avrupa ülkeleri de yaşayacaktır, bu kaçınılmaz. Cezayir, Katar ya da Amerika tarafınca bir tedarik bulundu diyelim, kışın soğuk geçmesi üzere ek gaz gereksinimlerinde bir daha karşılarına bu durum gelecektir. Aslında bence tüm kara Avrupasının istediği Ukrayna bir an evvel barış tesis edilmesi. Rusya da bunu istiyor, görüyoruz. Fakat bilhassa ABD ve İngiltere’nin başını çektiği Avrupa Birliği’ndeki memurlar, siyasetçi diyemeyiz onlara Amerika’nın memurları konumundalar, Borrel başta olmak üzere Rusya’ya karşı yaptırımlarda epeyce daha şahin davranıyorlar. Zira uygulamaya koymak istediği, diğer bir plan olduğu görülüyor. Ben onların petrol ve gaz meblağlarının yüksek olması belirli ki işlerine geliyor” diye konuştu.
‘Almanya en büyük petrokimya üreticilerinden, hammaddeyi Rusya’dan alıyorlar’
Alman sanayicilerinin Rusya’dan gelen doğalgazın kesilmesi konusunda kaygı yaşadığını aktaran Erçin “Almanya dünyanın en büyük petrokimya üreticilerinden biri. Bu petrokimya üretimini Rusya’dan gelen petrol ve türevleri, doğalgaz ile üretiyor, hammaddeyi Rusya’dan alıyor. Bu yaptırımlarla birebir petrokimya endüstrisinin tabanına dinamit döşüyorsunuz. Almanya önemli bir zahmet yaşayacak. Alman yetkilileri bunu biliyorlar, lakin yaptıkları bu 180 derece dönüş niye kaynaklanıyor, bunu düşünmek lazım. Fransa’da da seçimler var. 24 Nisan’da yapılacak 2. tipe Le Pen ve Macron kaldı. Burada Le Pen’in Rusya telaffuzları fazlaca enteresan. Mevcut Fransa hükümetinden daha fazla Rusya’yı anlayan bir telaffuz çıkıyor oradan. Avrupa’da da bir şeyler değişiyor. Bu yaptırımların Avrupa iktisadına ve raflarına yansıması konusunda toplumda ‘Rusya’dan kopalım’ havası yaratılıyor fakat asıl sorun fosil yakıtlardan bağımsızlık ve yerli kaynaklara yönelim isteği var. Fakat bu da kısa vadede mümkün değil” sözlerini kullandı ve ekledi:
‘Küresel güç krizi aslında Batı’nın kendi kendine icat ettiği bir durum’
“Bugün Almanya’nın tüketici enflasyonu yüzde 8’lere çıktı. Buradan güç meblağları tesirini çıkardığınızda yüzde 3’lerde, kabul edilebilir düzeylerde. Demek ki bugün ortasında yaşadığımız global güç krizi aslında Batı’nın kendi kendine icat ettiği bir durum. Bu da tüm dünyadaki petrol ve gaz fiyatlarının yüksek olması bir evvel mümkün olmayan yatakların mümkün hale gelmesini sağlıyor. Petrokimya üreticilerine daha epey imkan tanıyor. Lakin Rusya Avrupa’ya satamadığı gazı Asya’ya satma konusunda daha fazlaca işbirliği yapacaktır. Ancak bugün Avrupa Rusya’yı cezalandırırken, yarın Rusya Avrupa’yı cezalandırmak istediğinde ne sonuçlar doğacak, bunu düşünmek gerekiyor şimdiden.”
“Yaptırımların Rusya’ya da ziyanı olacaktır. Rusya’nın güç konusundaki harika güç pozisyonunda sarsılma olacaktır lakin bunun Avrupa refahına yansıması fazlaca daha sert olacaktır” diyen Erçin, “Rus halkı bu tip hususlara dirençli, Türkiye’nin enflasyona dirençli olması üzere. Bugün Avrupa’da yüzde 60 enflasyon olduğunu düşünebiliyor musunuz? Sokaklara dökülürler. Türkiye dirençli, Rusya yaptırımlara da kuşatmalar da dirençli. Bence şu anda Avrupa’da herkes bir an evvel barışın tesis edilmesini istiyor fakat Rusya lehine lakin aleyhine. Zira bunun Avrupa endüstrisine önemli tesirleri olacak. Bunun Türkiye’ye de tesiri de olacaktır” dedi.
‘Rusya’yı İran üzere tecrit edemezler, NATO’nun saldırganlığı dünyaya güç krizi yaşatıyor’
Tedarik zincirinin kırılmasının ve tüm dünyada artan enflasyon oranlarının NATO’nun saldırgan siyasetlerinden kaynaklandığını vurgulayan Erçin “Rusya’yı İran üzere tecrit edemezler, bu mümkün değil. Rusya epeyce büyük bir coğrafya, dünyanın en ülkesi. Dünyanın en güçlü fosil yakıtlarına, madenlerine sahip bir coğrafya. Rusya yalnızca Avrupa’ya güç satmıyor ve Rusya yalnızca Avrupa’dan ibaret değil. Büyük kentleri orada evet, ancak bir de Rusya’nın Pasifik’e açılan Vladivostok tarafı var. Rusya yalnızca Baltık Denizi’ne açılmıyor. Rusya’nın coğrafik olarak alternatifi daha fazla. Biraz daha güç ve maliyetli olacaktır, kararı Rus halkının ne kadar dirençli olması gösterecektir. Herkes Rusya’yı saldırgan olarak gösteriyor ancak saldırgan olan NATO. Bunu Batı’nın, Atlantikçilerin görmemesini anlarım lakin ben Türkiye’de yaşayan bir Türk vatandaşı olarak NATO’nun Rusya’ya karşı saldırganlığını gorebiliyorum. NATO’nun saldırganlığı şu anda dünyaya güç krizi yaşatıyor. Bu güç krizini Batı çıkardı” dedi ve ekledi:
“Bugün, Avrupa’nın de Türkiye’nin de dünyanın da enflasyonun müsebbibi NATO’nun saldırgan politikalarıdır. Yalnızca Rusya’dan ibaret değil, Libya’ya, Suriye’ye, Irak’a, Afganistan’a saldırdılar. Arap Baharı’nı çıkardılar. Venezuela’yı baskı altında tutuyorlar. İran’ı ablukaya almış durumdalar. Tüm bunları düşününce, dünyadaki tedarik zincirinin kırılması NATO’nun, Amerika’nın saldırgan politikalarıdır. Bunu görmemek için kör olmak lazım. Dünyadaki enflasyonun niçini NATO’nun saldırgan politikalarıdır. Tedarik zincirinin kırılması da dünyadaki ticari kutuplaşma. Çin Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre yapalım diyor, Amerika da kendi koyduğu kurallar artık kendi sömürüsüne yaramadığı için ‘gümrük duvarlarını yükselteceğim, ticaret savaşı başlatacağım, senden mal almayacağım’ diyor.”